Ufak bi karalama bırakıyorum.
Kaldırımları izliyordu. Ensesi yere paralel, gözleri kilit taşlarında öylece yürüyordu. Ekose gömleğini dirseklerine kadar kıvırmış, elleri delik cebindeydi. Kendine bol gelen pantolonu ve dağınık saçıyla başı önünde yürüyordu.Sonunun nereye çıkacağını bilmeden yürüyordu. Sadece yürüdü. Birden durdu. Kilit taşlarının arasında yeşeren bir umut filizi. Sökük ayakkabısının yanında tertemiz, sapsarı kasımpatı . Işıl ışıl parlıyordu .Yere çömeldi. Kirli elleriyle çiçeğe dokundu. Sonra hemen kopardı.Önce kahkaha belirdi yüzünde ardından gözyaşı. Akan yaşlar suratını ıslattı. Gülmekten çok acı çekiyor gibiydi. Derin bir iç çekti. Yutkundu. Yerinden doğruldu. Tozlu dizlerini sirkeledi.Kirli kolunun tersiyle yüzünü sildi. Yamalı kasketini düzeltti. Bir elinde çiçek diğer eliniyse sallayarak başı dik bir şekilde yürümeye devam etti. Kaldırımları izliyordu...