Hüseyin İnan
Hüseyin, Diyarbakır'dan çıktıktan sonra yine uzun süre kaybolmuştu. Hüseyin'in son tutuklanışında, artık baba-oğul karşılıklı olarak, bunun bir ölüm tutuklanışı olduğunu biliyorlardı. Bir görüşme öncesinde, bir görevli, cezaevi kapısında görüşmecilere, "Bizim sözümüzü dinlemiyorlar, onlanı ikna edin, bir af dilekçesi versinler;
Sayfa 110 - EverestKitabı okudu
Deniz Yusuf Hüseyin
Ölüm orucunda kararlı oluşları, yöneticileri de telaşlandırmıştı. İnfazda bir aksilik çıkmasından korkuyorlardı. Yakınlarına, onlan vazgeçirmeleri için çok ısrar ettiler. İçeride koğuşlardaki arkadaşlarından, onlara “açlık grevini bırakma çağrısı" yapmalarını istediler. Bu isteği, içerideki arkadaşları Denizgil'le son bir görüşme
Sayfa 95 - EverestKitabı okudu
Reklam
Mezar yerleri alındıktan sonra, Cemil Gezmiş imam getirilmesini istedi... Çocuklarının kendilerine "tören yapılmamak üzere teslim" edildiği hatırlatılarak, bir an önce gömülme işleminin yapılmasını söylediler... Cemil Gezmiş, "İmamın gelmesinin tören olmadığını, elbette davul-zurna getirmeyeceklerini, zaten kendilerinden
Sayfa 74 - EverestKitabı okudu
Yusuf Aslan
Avukatlarının bir diyeceği olup olmadığını sormaları üzerine Yusuf, "Çok iyiyim!" dedi. Ve şu sözleri ekledi "Biz inanıyo ruz ki, bu mücadele bizim ölmemizle son bulmayacak..." Kısa bir suskunluktan sonra Yusuf avukatlarına, "Son bir kez Deniz'i görmek istiyorum," dedi. İnfaz savcısı Yusuf'un bu sözü üzerine, "Buna ne lüzum var?" diye araya girdi. Avukatlar, "İdam hükümlülerinin son arzulanının yerine getirilmesi bir gelenektir, bunda bir sakınca yoktur, her üçünün de birbiriyle görüştürülmeleri gerekir," diye direttiler. Yusuf, odasından alınarak Deniz'in yanına getirildi. Sanki, günlerce süren ölüm orucundan çıkan onlar değildi. Sanki, az sonra darağacında can verecek olan onlar değildi. Uzun bir hasretlikten sonra buluşan iki kardeş gibi kucaklaştılar. Öpüştüler. Dizleri ayaklarındaki zincirleri zorladı bir an. Omuzları arkalarından bağlı kollarını zorladı bir an. Sessiz bakışlarla veda ediyorlardı birbirlerine. İkisi de birbirlerine, yapacakları şeylerden emin bir duyguyla bakıyorlardı. Ayları yıllan tutmuştu arkadaşlıkları, daha önce birçok kez birlikte ölüme gidip gelmişlerdi. Şimdi bu son yolculuklarından bakışları, saniyelerle sınırlıydı. Bakıştılar... Bir ömür boyu kadar uzun bir bakış... Ama bir kelebeğin ömrü kadar bile değil. Birlikte "Tamam" der gibi görevlilere baktılar. Yusuf döndü, görevlilerin arasında zincir şıkırtılarıyla odasına doğru yürüdü... Bu sırada avukatlar Hüseyin'in olduğu odaya yönelmişlerdi.
Sayfa 52 - EverestKitabı okudu
Üç Fidan'a Son Veda
Mezar yerleri alındıktan sonra, Cemil Gezmiş imam getirilmesini istedi... Çocuklarının kendilerine -tören yapılmamak üzere teslime dildiği hatırlatılarak, bir an önce gömülme işleminin yapılmasını söylediler... Cemil Gezmiş -imamın gelmesinin tören olmadığını; elbette davul-zurna getirmeyeceklerini; zaten kendilerinden başka,