Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tanzimat'tan itibaren Cumhuriyet'e gelen süreçte yaşanan şey kendinden şüphe. Cumhuriyet'ten itibaren yaşadığımız şey ise kendini inkâr, Kendini inkâr eden, kendini terk eden nasıl başkasına bir şey söyleyecek? Nasıl “Kendine gel!” diyecek? Akif"i anlamak aslında imkânlarımızı ve zaaflarımızı, önümüzdeki entelektüel fikri tıkanmayı, o tıkanmayı nasıl aşabileceğimizi anlayabilmemiz açısından önemli. Bizim İslam'ın perspektifiyle dünyanın sorunlarını anlamaya, anlamlandırmaya çalışmamız lazım. İslam'a nüfuz edebilmemiz lazım. İslam'a nüfuz edemiyoruz. Zihnimiz sekülerleşmiş durumda. Biraz önce de söylediğim gibi zihnimiz Müslümanca işlemiyor, çünkü zihnimiz çağdaş hurafeler çöplüğüne dönüşmüş durumda. Bütün Tanzimat, Meşrutiyet aydınlarının sorunu bu. Çumhuriyet aydınlarında bu sorun en yıkıcı sorun hâline geldi. O yüzden Batılı perspektiflerle İslam'a bakıyoruz ve bunda bir sakınca görmüyoruz. Terakkiyi yani ilerlemeyi yani Batı'yı, elbette ki Avrupa'yı) kutsuyor adam, farkında değil. Ne kadar buyuk bir entelektüel saldırıyla karşı karşıya olduğunu gösterıyor bu.
Sayfa 149 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Dil katliamı
Bu ülkede böyle bir cinayet işlendi işte: Dili Arapçadan arındırmak. “Arapça yabancı dil” filan diyorlar. Amaç sadece Arapçadan arındırmak değil, Kur'an'dan (Kur'an Arapçasından) arındırmak. Asıl amaç dili İslami ruh köklerinden arındırmak, “Muslümanca”yı öldürmek. Beden olarak yaşıyor bu dil ama siz o dille bir dünya kuramazsınız. Eşyanın tabiatına aykırı bu. Medeniyet dili bütün dillerden ödünç alır. Osmanlı Türkçesi dünyanın zengin dillerinden biri. Belki de dünyanın en zengin dili Osmanlıcadır, diyeceğim. Abartıyorsun diyenlere, sakin olmalarını ve söyleyeceklerimi can kulağı ile dinlemelerini salık weriyorum. Osmanlıca hem Batı dillerinden kelime/kavram almıştır hem Doğu dillerinden. Grekçesi, Latincesi, Almancası, Fransızcası, İngilizcesi, Boşnakçası, Sırpçası, Rusçası, Afrika dillerinde, Swahiliceden almış, Hintçesi, Sanskritçesi, Farsçası, Arapçası vesaire hepsinden almış. Bütün kurucu dünya dillerinden beslenebilen ama Türkçenin grameri üzerinden bunu kendisine mal eden başka bir dil azdır.
Sayfa 126 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
kafamda 19. yüzyıl Suriyesi, kalbimde sen, gel sen benim beyrutum ol bende senin Kudüsün olayım gel her gün Yusuf Kaplan ve İbrahim tenekeci okuyup, serdar Tuncer dinleyelim, sonra ateistleri Müslüman yapan sözler köşkünü YouTubeda izleyelim bebekame diyeceğimiz bir eş nasip etsin inşallah Allah 😀
Yanlız adamlar
Tarih yalnız adamların kanatlarında yükselir. Yalnız adamlar zor zamanlarda ateşten gömlek giyerler ve tarihin akışını değiştirirler. Yusuf KAPLAN
Ömer Seyfettin niçin devre dışı bırakıldı peki? Çünkü Ömer Seyfettin bu toplumun ruh köklerinden besleniyordu. Ama yapılan yolculuk, laikleşme / modernleşme veya Batılılaşma yolculuğu, bu toplumun ruh köklerini kurutma yol culuğuydu. O yüzden bir şekilde Meşrutiyet dönemindeki birikimle ve ruhla roman yazıldı. İşte Türk edebiyatı yazıldı, tarıhı yazıldı.
Sayfa 118 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Cumhuriyet'le birlikte biz tarihimizi inkâr ettik, tarih bilincimizi linç ettik.Tarih bilinci linç edilmiş bir toplum olarak resmi tarih algısı üzerinden öğretilen, dayatılan ideolojik bir alan olarak kullanıldığını görüyoruz tarihin.
Sayfa 83 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Niye Orhan Pamuk'a ödül veriliyor? Törende neden ödüle layık görüldüğü, ödülün neden Orhan Pamuk'a verildiği açıklanırken aynen şöyle söylendi: “Türk edebiyatında Tanrı merkezli bir dünyadan insan merkezli dünyaya geçişin temsilcisi olduğu için bu ödülü veriyoruz.adamlar alenen hakaret ediyor bize! Tanrı merkezli dünya ne? İslam'ın hâkim olduğu bir dünya. Yaratıcının hâkim olduğu bir dünyadan modernitenin hâkim olduğu bir dünyaya geçişi, köklerinden kopuşu ödüllendiriyoruz demek istiyorlar ve sen bunu göremiyorsun! Bu kültürel inkârla gerçekleşip sonuçlanacaktı tabii.
Sayfa 78 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Laikleşme projesi, İslami birikimi bütünüyle tasfiye etme girişimidir. Kendimizle yüzleşmediğimiz sürece bir arpa boyu yol alamayız; yaşadığımız çok katmanlı yok oluş felaketini slogan atmadan tartışmamız, eleştirmemiz lazım.
Sayfa 68 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Modernleşme serüveni, bastığımız toprağın, zeminin ayağımızın altından kaymasıyla sonuçlandı. Bizim sadece kaygan zeminlerde patinaj yapmamızı sağladı. Sürekli patinaj yaparak yaşanabilir mi? Elbette ki hayır! Bunun faturası olacak elbette. Bunu, Cumhuriyetin laik kadrolarının yetiştirilmesinde kilit rol oynayan, Kadro hareketinin kurucusu Şevket Süreyya Aydemir, son kitabı İnkılap ve Kadro'da “Her şeyi yıktık ama yerine yeni bir şey yapamadık.” diyerek dürüstçe itiraf etti.
Sayfa 64 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
"Osmanlı Anlaşılamamış ve Aşılamamıştır" Biz gayrimüslimlerle, başkasıyla yaşayamayan bir medeniyet değiliz. Tam tersine Osmanlı medeniyeti insanlığın tarihteki yürüyüşünün kemal noktasıdır. Neden? Çünkü Osmanlı sadece nizam-ı âlem kurmadı. İnsan yeşerten bir nizam kurdu. Tarihte insan yeşerten nizamlar kuran başka medeniyet yok.
Sayfa 56 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.