Yusuf Soruhan

Yusuf Soruhan
@yusuf_soruhan
CARPE DİEM
İstiklal Marşı'nın Kabulü
İstiklal Marşı tamı tamına 1453 harften ve 571 heceden oluşmaktadır. Bu metin kısa bir zamanda Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmıştır. Hikayesi ise şöyledir: 1921 yılında millete ait bir marş yazılması için bir yarışma düzenlenir. Fakat Mehmet Akif yoktur. Çünkü milletin başarılarının parayla övülemeyeceğine inanmaktadır. Mehmet Akif'in yarışmaya katılmaması başta Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey olmak üzere birçok kişinin dikkatini çekti. Zaten yazılan 724 şiirin hiçbirinde milli marş olabilecek potansiyel görülmemişti. Bunun üzerine 5 Şubat 1921 tarihinde Hamdullah Suphi Bey Mehmet Akif'e bir davet mektubu yazdı. Bu durum Mehmet Akif'in kararının değişmesine ve Taceddin Dergahındaki odasına çekilip marşı yazmaya başlamasına vesile oldu. Mehmet Akif öyle bir durum içindeydi ki odasından hiç çıkmadan marşı kaleme aldı. Hatta Akif'in evine giden bir arkadaşı duvara kanla kazılmış bir mısra gördüğünden bahsetmiştir. Mehmet Akif gece gündüz demeden şanlı tarihimizi 10 kıtalık bir şiirle kaleme aldı. Mehmet Akif'in yazdığı İstiklal Marşı önce cepheye gönderildi, askerler arasında okundu. Askerlerin beğenisini toplayan şiir 17 Şubat 1921 tarihinde Hakimiyet-i Milliye ve Sebilürreşad gazetesinde yayımlandı. Yayınlanmasının üstünden on gün kadar geçtikten sonra Konya'da Öğüt gazetesinde de yer aldı. Elemeyi geçen şiirler 12 Mart 1921 tarihinde meclis oturumunda tartışmaya açıldı. İstiklal Marşı Hamdullah Suphi Bey tarafından okundu. Zaten okunmasıyla sonraki şiirlerin dinlenmesine gerek duyulmadı. Meclis ayakta alkışlayıp, gözyaşları içinde dinledi.
Reklam
12 MART - ERZURUM'UN KURTULUŞU
Erzurum dediğimiz şehir, şehit kanıyla bulanmış koca bir şehirdir. Ermeniler savaş zamanında bu abide şehri başkenti yapmak istemiş ve beraberinde katliamlar getirmişlerdir. Fakat Kazım Karabekir önderliğinde burada yapılan savaşlar Anadolu halkının büyük fedakarlıklarıyla kazanılmıştır. Erzurum -Nene Hatun, Kara Fatma ve nicesi de dahil- halkın cesareti ve gücüyle kurtarılmıştır. Böylelikle ülkenin doğusu kurtulmuştur. Bugün Erzurum'da birçok tabya ve birçok şehitlik bulunmaktadır. Yüce Allah, bu şerefe sahip olan canını korkusuzca ortaya koyan tüm halkımızdan ve askerlerimize rahmet eylesin. Ruhları şad olsun.