İnsanların, bitkilerin, hayvanların, cansız varlıkların ve bir de eğer varsa göremediklerimizin de içinde bulunduğu bu Dünya gezegeninin kendi ekseni etrafındaki dönüş hızı ekvatorda saatte 1.670 km olarak hesaplanmış. Evet, yanlış okumadınız, saatte 1.670 km! Bu, ses hızından da yüksek bir hız manasına gelmektedir. Bir örnek vermek gerekirse,
Sayfa 12 - Yüzleşme YayınlarıKitabı okuyor
İnsanların çok az bir kısmı okur. Okuyanların çok az bir kısmı ciddi eserleri okumuştur. Bunların çok hızlı gerçekten planlar yaparak, yoğun ve istikrarlı çalışarak fazla sayıda ciddi eser okumuştur. Bunların da az bir kısmı önündeki ciddi eseri tenkit ederek analitik okuma yapabilecek donanım ve cesarete sahiptir. Dişe okunur tenkitler üretebilenlerin çok azı orijinal eserler telif edebilir. Bu sebeple gerçekten Cemil Meriç'in ve veciz şekilde ifade ettiği gibi "Her yüz yılda birkaç kişi düşünür diğerleri ise onların düşündüğünü düşünür."
Reklam
Nuhun Gemisi
Dertli Hidayet;”Ben Ankaradan geliyorum.Hükümeti gördüm.Hükümete”Deli Hüseyin’den benim Zelihamı alın da bana verin” Yolcular gülmeye başladı.Artık Hidayete soran sorana.”Verdiler mi avradı?”Biliyormusunuz tam iki yıl oldu benim Zeliham eve gelmez oldu. Babası kandırıp götürdü.Satmış Deli Deli Hüseyin’e üç yüz liraya.Ben de müdüre,kaymakama,valiye istifa verdim,alıp vermediler.Zelihamı Deli Hüseyin’den.”Avradın üstüne kaydı var mıydı?.”Yaşı küçük olduğu için yoktu.Ben de yürüye yürüye on günde Ankara’ya gittim.Çıktım hükümete… Alın da Zelihamı,verin bana… .
Sayfa 133 - YkyKitabı okudu
Öğretim ve Eğitim
Çağımızın üstün düşüncelerinin ilk sırasında şu fikir bulunuyor: Eğitim ve öğretimden beklenen sonuç, insanları iyileştirmek ve hatta eşit kılmaktır. Sürekli tekrar edilen bu iddia, sonunda demokrasinin en sarsılmaz bir inancı haline gelmiştir. Bir zamanlar kilisenin dogmalarına dokunmak ne kadar tehlikeli idiyse, bugün de bu inanca dokunmak o
"Arya engelleri aşıp karşına dikildiğinde yüz ifadeni görmek isterim." Kupama baktım. "O engeller kaderin kendisi. Kaderimizi aşabilirse eğer ben de boyun eğerim tüm kabullenmişliğimle." Gülümsetti bu söylediğim onu. "Sevdiğini kabul ettin az önce." Güldüm. "Sevgi değil bu Kutay. Çok başka bir şey. Ne bileyim. Ona sarılıp her şey geçecek demek istiyorum. Sonra o aynısını bana desin, inanayım, gülsün, güneş açsın istiyorum." "Biz faniler ona aşk deriz ama sizi bilemem üstat."
temiz havanın yıkadığı ama silmediği kapalı kalmış oda kokusunu büyülenen hayal gücünüze taşımak için yüz defa soluk alırsınız. bu koku, düşünceler ve hatıralarla dolu her şeyi yeniden canlandırmak için modellik yapar.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.