Ben şu sıra kitap okuma, dışarı çıkma ve birileriyle konuşma imkanından yoksunum, yapayalnızım yirmi dört saat, onun için yirmi dört saati altmış dakikayla değil altı yüz dakikayla çarpmalısın. Yine de çok uzağında kalırsın gerçeğin.
Sayfa 29 - E yayınları, 2021Kitabı okudu
“İddia ediyorlar ki Arap harfleri zormuş, kimse öğrenemez ne okuyamazmış, Latin harfleri okuyup yazmayı yaygınlaştırmış, insanların bilgi düzeyini yükseltmiş... Etrafıma bakıyorum. İddiaların hep aksini görüyorum. Okuma yazma bilenlerin sayısı şu elli yılda yüz kişide elli kişiye bile çıkarılamamış, üstelik okuyup yazanların hâli pek acıklı. İçlerinde okuldaki mecburi kitapların dışında kendi iradesiyle kitap alıp okuyan parmakla sayılacak kadar az. Oysa benim dedem mesela basit bir marangozdu. İki zahire sandığı dolusu kitabı vardı. Ağır ağır kitaplarz tefsirler, Gazaliler, Camiler, Mevlanalar..."
Reklam
Bir zamanlar gerçekten Batı bizi kıskanıyormuş.
NEW YORK TIMES'da şöyle yazıyordu: "Eğitim alanında yiğitçe bir atılımdır bu. Amerika'da okuma yazma sorunu yüz elli yıldır kökten çözümlenememiştir. M.Kemal'in Türkiye'yi okutmak için gösterdiği ilgi bizde de olsaydı okullara devamı sağlayacak bir yol bulabilir, gerekiyorsa davul da çalabilirdik."
Sayfa 335 - Millet Mektepleri için...Kitabı okudu
Güney Kore'de mühendislik okuluna yazılmadan önce Kore edebiyatına dair bazı dersler okumuştum. Okuduğum bu derslerden birisi de yüz şekillerini okuma ve tahlil etme üzerine idi. Çünkü Kore'de yüzler, kalplerde gizli ve saklı olandan daha gizli ve daha saklıdır. Burada,Filistin'de ise yüzler, kalplerin ve akılların aynasıdır.
Sayfa 149Kitabı okudu
İddia ediyorlar ki Arap harfleri zormuş, kimse öğrenemez okuyamazmış, latin harfleri okuyup yazmayı yaygınlaştırmış, insanların bilgi düzeyini yükseltmiş... Etrafıma bakıyorum. İddiaların hep aksini görüyorum. Okuma yazma bilenlerin sayısı şu elli yılda yüz kişide elli kişiye bile çıkarılamamış, üstelik okuyup yazanların hali pek acıklı. İçlerinde okuldaki mecburi kitapların dışında kendi iradesiyle kitap alıp okuyan parmakla sayılacak kadar az. Oysa benim dedem mesela basit bir marangozdu, iki zahire sandığı dolusu kitabı vardı, ağır ağır kitaplar, tefsirler, Gazaliler, Camiler, Mevlanalar... Ne mi oldu bunlar? Okuma yazma bilmeyenlere miras kaldı? Okuyabilenler de okumadı. Zira toprağa gömdüler. Devletin memurları baskın yapar, yakalar, vay bu harfleri mi okutur, okursunuz diye hapse atarlar diye toprağa sakladılar. Nasıl olmuşsa bilmiyorum, vurmuşlar bize, biz vurmamışız,
Milyonlar, on milyonlar, yüz milyonlar okuma yazma bilmiyor. Zihinsel olarak körler. Yüz milyonluk halk, gözleri henüz açık olmayan kör bir köpek yavrusu gibi. Hem de bir, iki hafta değil, yüz, beş yüz, bin yıl boyunca kapalı. Ne korkutucu!
Sayfa 11 - KararKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.