Baharı simgeleyen kuşlar gibiydiniz. Her türden, her cinsten. Yoksul ve kerpiç köy evlerinin kırlangıçları da vardı aranızda, kentlerin yeniyetme horozları da.
Bozkır turnaları, dağların kartalları, şahinleri, sokakların gösterişsiz serçeleri, açık deniz martıları. Sanki aynı nisan mayıs güneşlerinin aydınlığı ile ısırdı yüzünüz. Bu yüzden birbirinize benzerdiniz gene de.
Gözlerinizdeki şaşkınlık, merak ve umuttan tanırdık sizleri.
"... deliysen denizci olursun, denizci olduktan sonra delirmen bir şey ifade etmediği gibi işinde de asla başarılı olmazsın."
"Böyle bir havada, günlerden de pazarsa insanın başına her şey gelebilir"
Sayfa 33Kitabı okudu
"Baharı simgeleyen kuşlar gibiydiniz. Bozkır turnaları, [...], açık deniz martıları. Sanki aynı nisan mayıs güneşlerinin aydınlığı ile ışırdı yüzünüz. Bu yüzden birbirinize benzerdiniz yine de."
“Sor Feridun Abi.”
“Doğru adres var mıdır?”
Gero ensesini kaşıdı, sonra burnundan nefes vererek güldü.
“Yoktur,” dedi.
“O vakit, yüzünüz kuşlar yüzünüz,” dedim.
Sayfa 103Kitabı okudu
Günlerden pazarsa, üstelik yağmur da yağıyorsa böyle avare olurum işte.
Sayfa 93Kitabı okudu
Limandan ayrılana kadar yıkanamayacağımızı anlamıştım. Bunun Gero için bir anlamı yoktu. Pis herifin biriydi. Ama ben bir gün yıkanmasam kaşınmaya başlayan saplantılı herifin tekiydim.
Sayfa 53 - CanKitabı okudu
Kötü biten aşk hikâyelerinin ortak bir noktası ardır: sa-da-kat-siz-lik. Güvenin altüst olması.
Sayfa 76
Yeni doldurduğu viskinin yarısını tek harekette içivermişti. Onun içkiyi sevmediğini, alem değiştirmek için aracı olarak kullandığını hemen anlamıştım. Ben de öyleydim. Kurtulmak için büyük mücadele vermiştim.