GoldenKlimt

GoldenKlimt
@yyasar816
Hay kör kurşunlara gelesin! Ben saklanmak için çömeldikçe, onlar bana şamdan tutuyorlar! Bu saygının bolluğu karşısında şaşkına dönen pansiyon sahibi kadın, itirazlarımı dinlemeden beni küçük odamdan alıp pansiyonun en iyi odasına taşımıştı: bu zor ve güvenliksiz zamanda küçük odamda kalmak yerine, kendimi iki pencereli kocaman bir salonda buldum. Bu lanet olası haber, benim büyük bir insan olduğum haberi, tüm Yurttaşlar arasında yayılmıştı: ertesi gün iş yerinde bir saygı bir hürmet; öyle ki insanlar yanımda konuşmaktan, şakalaşmaktan çekiniyorlardı hatta. Hay Lanet, Lanet olsun! Bu kutlama işi güç kazanıyordu, görünüşe göre, Ekselansları Büyükelçi benim isteksizliğime ve şiddetli karşı koymama karşın bildiğini okuyor, her yerde Kutlama yaptırıyordu. Hay lanet herif, nereden göründüm gözüne! Ne tekinsiz bir iş yapmışım! Hayır, normal bir zaman olsa neyse, ama orada Öldürmeler, Katletmeler gırla giderken, en iyisi başıma kötü bir şey gelmesin diye dua edip sessizce oturmak.
Reklam
Kesintisiz konuşmanın ağır zahmeti içinde geçen çok kısa saatlerin, herhangi iki mantıklı varlık arasında hakikaten müşterek olabileceklerden daha fazla konuyu halledecek olmasına rağmen yine de aşıklar söz konusu olduğunda durum farklıdır. Onlar arasında en az yirmi kez üzerinden geçilene dek hiçbir konu bitmez, herhangi bir iletişim kurulmuş bile sayılmaz.
Sayfa 410Kitabı okudu
...Tam da Elinor öyle olmasına hükmetmişti ki at sırtında bir adamın sureti, kızın bakışlarını pencereye çekti. Adam onların bahçe kapısında durdu. Bir beyefendiydi bu, Albay Brandon'ın ta kendisiydi. Şimdi Elinor daha fazlasını duyacaktı... Bunun beklentisi içinde ürperdi fakat, kapıdaki Albay Brandon değildi. Bu ne onun havasına sahipti ne de onun boyundaydı. Şayet bu mümkün olsa, Elinor onun Edward olması gerektiğini söylerdi. Tekrar baktı. Beyefendi henüz attan inmişti... Elinor yanılıyor olamazdı... hakikaten Edward'dı bu. Elinor oradan uzaklaştı ve oturdu. "Bay Pratt'in evinden mahsus bizi görmeye geliyor. Sakin olacağım; kendime hakim olacağım."
Sayfa 404Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...Kabul etseydim senin sırtının yere geldiğini, henüz almak için yeterince olgunlaşmadığın bir karar akmaya mecbur kaldığını da kabul etmek zorunda kalacaktım. Onun yerine benim sırtım yere gelmiş oldu ama mantıklı olan da bu zaten, çünkü senin kararlarından ziyade kendi kararlarımdan emin olabilirim ancak. Ben sırtım yere gelmiş olmasına rağmen sana gönül koymayacağımı biliyordum; öte yandan senin bana birazcık da olsa gönül koyup koymayacağını bilemezdim. Artık hepsi geçti ama. Çoktan düştüm. Bekaretini savunmaya çalışırken durmadan daha da daha da fazla teminat talep ederek kaybının etrafından yol açmaya çalışan kadınlarda eskiye dönük bir tavır var. Daha ileride artık düştükten sonra fark ediyor ki hepsi bir mitmiş, koca avlamak için uydurulan eski bir efsaneymiş. Şimdi evliliğin bizim için en doğru çözüm olduğundan emin olmadığımı bu yüzden söylüyorum. Önemli olan ikimizi birbirimize bağlayan bir şeyin olması; böyle bir şey var sonuçta, öyle değil mi? O halde bizi birbirimize bağlayan şeyin, aceleci ve göbekli bir memurun ezberden söylediği bir konuşmadan ibaret basit bir resmi işlem yerine gerçekten var olan bu şey olması daha güçlü, daha kuvvetli, daha güzel gelmiyor mu sana da?..."
Sayfa 123Kitabı okudu
Ölüm eskiden, ölecek olan kişiye oynanan -genellikle komik- bir trajediydi. Bugün ölüm, öleceğini bilmeyen kişiye oynanan -her zaman dramatik- bir komedidir.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
Reklam
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.