Selam️ Ahmet Yaşar Ocak “Babaîler İsyanı” / Aleviliğin Tarihsel Alt Yapısı..
Prof. Dr. Ocak’ın 1978’de Claude Cahen’in başkanlığında bir jüri önünde savunulan doktora tezi olduğu, 1980’deki özetlenmiş baskısında belirtilmiş, daha sonra jüri tarafından kabul edilen orijinal Fransızca versiyonu Türk Tarih Kurumunca neşredilir. 1996 yılında bu
Günahım yoktu
Soğuk bir dere yatağında kaybettim içimdeki kız çocuğunu
Sırtımda urlarım, masumiyetini yitirdi körpe saçlar
Bir devir kapandı ,
o eski aşkların işgali ,zafer naraları atıyor
Kusuyor deniz küllerimi, kayalıklara çarpıyor feryatlar
Tan yeri ağır ağır kaplıyor nefretimi,
batıyor hergun biraz daha gönlümden.
Kötülüyörüm dünyayı,
İsmail Saymaz gibi ben de hem Rizeli hem Erzurumluyum, ama benim erzurumluluğum yirmi sene öncesi askerliğimden. O günden beri arada Erzurum resimlerine bakar dururum... karlar altında ışıltılı bir eski şehir. Erzurum en soğuk hâliyle bile güzeldi o zamanlar. Oralara gidenlere denk gelirsem de caddeleri, sokakları sorarım: o kitapçı hâlâ orda mı,
İsmet Paşa'nın başlangıçta Milli Mücâdele'ye inanmadığını Kâzım Karabekir'e: “Çiftlik kuralım; Kâzım Ağa, İsmet Ağa olalım!..”
AÇIKLAMASI:
Burada böyle kısaca temas edilmiş olan bu mes'elenin tafsilâtı şudur: Kâzım Karabekir, 30 Ekim 1918 tarihinde “Mondros Mütarekesi”nin imzâlanışını anlattıktan sonra şöyle demektedir: “İstanbul'da ilk
Sözleşmenin feshinden sonra sevinç naraları atılan gün tekrardan açıp okudum. Çok açık, çok net; ataerkil, pedofili, katil, şiddet yanlısı, sapık bir tecavüzcü değilseniz bu iptale sevinecek bir durum yok ortada. Ki zafer kazanmış gibi sevinen her kim varsa da bir bok yediği veya yiyeceği içindir zaten.
Adaletin sağlanmadığını, hakkın yerini bulmadığını, koca ülkede bir tane bile iyi, güzel bir şeyin kalmadığını söyleyemeyenler tecavüzleri, kadınların ölüm sebebini bu sözleşmenin zaten işe yaramadığına bağlayadursun. Şimdi oturup 80 ilin adıyla tek tek anlaşma yapsanız da bu kir, bu pas, bu kara leke alnınızın orta yerinde kalacak yıllar boyu.
Zahmette bulunup bir kere bile okumadıkları sözleşmenin içeriğiyle ilgili “bakın bu öyle değil böyle” diye insan gibi madde madde açıklanmaya çalışılıyor aylardır.
Sonuç: #morardınızmı?
(Bu cümlenin devamı ‘he morardık - - - !’ şeklinde devam edebilirdi lakin ettirmiyorum.)
Bir kreşe gidin çocuklara “morardınız mı?” diyin “ne diyor bu salak?” diye suratınıza bakar ama güzel ülkemde bu aptal başlığa ‘en yetkili’ kişiler destek verdi 24 saat boyunca. Biz de istiyoruz adalet yerini bulsun, iyiler gülsün, kötüler sürünsün, her şey harika olsun falan.
#aynencanımaynen