331 syf.
·
Not rated
Körlük
Körlük
Okuma gurubumuzun seçtiği, benimde uzun zamandır okumak istediğim bu kitabı genel olarak beğendim. Sürükleyici, merak uyandırıcı, akıcı, anlatımı sade ve oldukça ilginç, değişik bir tarzda yazılmış iyi bir roman diyebilirim. Konusunu okuyanlar bilir ben biraz eleştiri yazmak istiyorum.. Betimlemeler anlatım çok güzel, ancak bazı yerde dozunu kaçırmış. Kötülüğün ve iğrenç olayların o kadar açıklayıcı anlatılması bazen midemi bulandırdı. Bazı yerlerde bir şeyden örnek vereceği zaman milyon tane vermese daha iyi olurmuş sanki.. Noktalama işaretlerinde niye cimri davranılmış onuda anlayamadım, konuşmalar nerde başlıyor nerde bitiyor belli değil. Karakterler konuşuyor mu düşünüyor mu anlaşılmıyor. Cümleler o kadar uzun ki alıntı yaparkan hep keserek kullanmak zorunda kaldım. Kitabın bazı yerlerinin de +18 olduğunu belirtmeden geçemiycem.. Yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum bakalım ne zaman nasip olacak. Herkese bol kitaplı günler keyifli okumalar.. Dip not... Bu kitabı okurken tevafuk olacak youtu.be da görme engelli bir çiftin videolarına rastladım. Çok tatlı sempatik yeni evli bu çift çektikleri videolarda günlük hayatlarından kesitler sunmuşlar. Kitapta anlatılanların yaşadıklarıyla onların yaşamının uzaktan yakından alakası olmasada görmeyen insanların yaşam şartlarını oradan gözlemlemiş oldum. Belki sizde izleyip kanala abone olabilirsiniz. Sosyal farkındalık açısından tavsiye ederim.. İzlemek isterseniz linke tık tık :)) youtu.be/E-sAYK3TDK4?si=... youtu.be/RAHBNWh2qLY?si=...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103.7k okunma
·
Not rated
La divina commedia
İtalya’da Toscana bölgesinin Floransa kentinde 1265 yılında dünyaya gelen Dante, denince ilk akla gelen isim belki de onun sonsuz bir aşk ile bağlandığı Beatrice'dir. Dante, dokuz yaşındayken kendisinden bir yaş küçük Beatrice'ye âşık olur. Beatrice ile ikinci kez karşılaştığında on sekiz yaşındaydı, bu ikinci karşılaşmadan sonra ona
İlahi Komedya
İlahi KomedyaDante Alighieri · Timaş Yayınları · 20135.5k okunma
Reklam
397 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Başka Bir Kültürün Lirik Bir Dille İfadesi
Kitap şöyle bir paragrafla başlıyor: “Ayemenem’de mayıs, sıcak ve bungun geçer. Gündüzler uzun ve nemlidir. Irmak ufalır, kara kargalar sessiz, toz yeşili ağaçlarda, parlak mangolardan karınlarını doyurur.” Bunu yazmadan, yazarın dilini nasıl ifade edebilirdim bilmiyordum. Dili bu kadar lirik, bu kadar şiirsel ve güzel çok az yazarla
Küçük Şeylerin Tanrısı
Küçük Şeylerin TanrısıArundhati Roy · Can Yayınları · 20201,207 okunma
321 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Beklenmedik Bir Aile Hikayesi
Birkaç bilgi vermemde fayda var diye düşünüyorum öncelikle, okumayanlar için. Eğer ki geniş, kapsamlı aile hikayelerini okumayı seviyorsanız (nesilleri kapsayan) bu kitap gerçekten size göre. Yazarın senaryoyu ele alış şeklini
Jonathan Franzen
Jonathan Franzen
,
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
gibi yazarlara benzettim biraz. Ama yine de her ne kadar güzel bir dili olsa da, belki mizahi öğelere daha
Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa Yaşamı
Oscar Wao'nun Tuhaf Kısa YaşamıJunot Diaz · İthaki Yayınları · 2020141 okunma
Zihin Toparlamaca
Bel fıtığı ameliyatımın üzerinden bir ay geçti. Zannettiğimden, beklediğimden daha yavaş olsa da bedenen toparlanırken zihnen de toparlanmam gerekiyor, diyerek kitabın kapağı açıldı. Aslında bir diğer sebep de; arada bir gelen, acaba fıtık tekrarladı mı, ameliyat başarısız mı oldu, diye beni siterese sokan ağrılarımın olmadığı zamanlarda, oturmam
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
Reklam
Ne kadar üzüldüklerini sana söyleseler de hoşlarına gidiyor eksik olman. Kendilerinin bile bundan haberi yok tabii. Bunu asla itiraf edemezler, bilmezler de. Değişik bir haz duyuyorlar sanırım; hayatlarında şimdilik şükredecekleri bir sebep, bir dayanak olarak görüyorlar. Bana sorarsan Allah'a daha çok sığınmalarını bile sağlıyor başkalarının başına gelen kötü şeyler. Televizyonlarda ve gazetelerde kötü haberlerin dikkat çekmesi; en çok izlenen, en çok okunanların onlar olması biraz da bu yüzden. İnsanlar böylece kendi hayatlarında ne kadar güvende ve mutlu olduklarını hissediyorlar. Sence de öyle değil mi? Hep şükredecek bir şeyler arıyor bu insanların gözleri, bu yüzden bizim gibilerin acılarına derin derin bakıyorlar. Buram buram kokluyorlar acıyı, içlerine çekmeye çalışıyorlar. Ya da ne kadar üzgün olup olmadığımı izleyerek, ölmüş birini ne kadar sevmiş veya sevmemiş olduğunu anlamayı deniyorlar. Üzülmek ve birini sevmek sanki her zaman birbiriyle alakalıymış gibi. Bu yüzden, cenazelerde de kim, ne kadar ağlıyor diye bakıyorlar gözlüklerinin arasından. Ağlamayanı taşlıyorlar bakışlarıyla. Oysa hiç üzülmeden de sevebilir insan. Sevdikleri ölünce yas tutmak yerine kutlama yapan toplumlar var. Bilmezler ki. Sığ fikirliler ne anlar, insan olmaktan..?
Sayfa 148Kitabı okudu
172 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
herkes biraz otomatik portakal
Fazla popüler olması nedeniyle hep erteleyip insanların rahatsız edici olarak nitelendirmeleri nedeniyle de okumama kararıma sadık kalamayıp başladığım bu kitap. Bu kitap benim en sevdiğim kitap. Ama en çok neresi biliyor musunuz? Alex'in sonsuz kinini kustuğu, yaparken hiçbir duygu hissetmediği günahların güzelleştirilerek, kanı memeden yeni
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991.8k okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
Right place, right time, right book, right persona. En çok ilk bölümünü okumaktan zevk aldım. Sanki sonsuzluğa doğru ilerliyormuş gibi akan kelimeler bana büyük bir zevk verdi. Adeta zamanımı durdurdular. Yazarın, özellikle gece uyumadan önce kafamızın içinde oradan oraya savrulan düşünceler gibi bir anlatıma sahip olması ne kadar zevkliydi
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,216 okunma
Tom Waits, San Diego'daki ve nihayet Los Angeles'in "aşk mekânlanındaki" yalpalayan gece çizgilerini takip edebilmek için bir yerlerde piyano çalmayı da öğrenmiş olmalı; ta ki 1972 yihinin bir akşamı Frank Zappa'nın menajeri Herb Cohen tarafindan keşfedilene kadar. Keşfedildi mi? Bu biraz abartlmış bir ifade. Havlayan bir köpek keşfedilmez, ancak onun tarafindan korkutulur. Bu durumda eğlence endüstrisinin çıkardığı on plaktan sonra bile bir değişim olmadı. Ritmler mi? Bunlar daha çok gettodan geler vuruntulardır. Melodileri gece kaçamağında böceklenmiş yastıkların yerine geçmektedir. Ve sesleri de kendisi bizzat tasvir ediyor: "Doğrudur, bundan böyle artık opera söylemeyeceğim. Ancak kendimi ifade etmem için sesim en uygun organımdır. Arabam için en iyi korna odur. Çaldığım zaman insanlar önümden kaçışıyor. Çocukları korkutuyor ve bana barda yer açıyor. Bir ses daha ne yapabilirdi ki! Kesin olan bir şey var: Bu sesle Tom Waits şarkı kavramını bir hayli geliştirmiş. Louis Armstrong, Joe Cocker, Roger Chapman, Rod Steward, Bonnie Tyler, Maggie Bell ve daha isimleri ne olursa olsun, pop müziğinin bütün büyükbaş horozları tarafindan, günde üzerinde altmış sigara söndürülen Tom Waits'in ses telleri vokal norm olarak ilan edilmiştir.
Reklam
Sana karşı derin bir zaafım vardı. Her sabah uyandığım vakit, aşkımı kalbimde biraz daha büyümüş buluyordum. Bu derin zaaf, beni hem utandırıyor, hem korkutuyordu. Zaman zaman öyle bakışların, öyle sözlerin vardı ki, kalbimi derin ümitlerle çırpındırıyordu.
416 syf.
·
Not rated
#cursed -MARİSSA MEYER “İyi bir hikaye, sonsuza kadar yaşayabilir..” Gilded ikilemesinin ikinci ve son kitabı Cursed yine soluksuz okunacak bir macerayla bizimle buluştu. Gerçekten fantastik romanlarının ustalarından biri
Lee Chae Rin
Lee Chae Rin
Yarattığı bu büyülü dünyada savaş, tanrılar, büyülü yaratıklarla hem duygusal bir bütünlük hem de gerilim dolu bir hikaye sunmuş bize. Bayıldım!! Keşke biraz daha okuyabilsek dedim bittiğinde. Birinci kitabın sonunda,hayalet kral Erlking Serilda’yı kaçırıp ruhunu hapsetmiş ve onunla evlenmişti. Fani bir insanla evlenip ondan bir çocuk yapacak ve kaybettiği kraliçesine kavuşunca ona bir bebek armağan edecek. Tabi bunun yanı sıra önce sevgilsiinini yer altından döndürmesi gerekiyor. Bunun içinde sonsuz dolunaydan önce yedi tanrıdan birini ele geçirip dilek dileyerek Perchta’sını geri getirmeyi hedefliyor. Serilda ve Gilg ise ruhlarının bağlandığı Adelheid’deki perili şatoda laneti bozmak için çalışıyor. Her av zamanı Erlking şatodan ruhları ile ayrıldığında şatonun gizli kalmış her yerini arıyor bedenlerini bulmaya çalışıyorlar. Fazla zamanları yok çünkü Serilda hamile. Bebek dünyaya gelmeden kurtulmaları gerek. Ve bebek Erlking’den değil bunu hayalet kralda biliyor fakat planı bozulmasın diye herkesten saklıyorlar. Ancak çok zaman geçmeden gerçekler birer birer ortaya çıkmaya başlıyor. Erlking’in asıl amacı sevgilisini geri getirirken aynı zamanda ölümlüler ile aralarında olan perdeyide ortadan kaldırıp tüm diyara hükmetmek. Serilda ve Ging, Erlking’in planlarını bozmaya çalışıp aynı zamanda hayal bile edemedikleri zorlu bir mücadelenin içine giriyorlar. Bakalım bu mücadelenin kazananı kim olacak..
Cursed
CursedMarissa Meyer · Ephesus Yayınları · 01 okunma
Gerçeğin içindeki sahteliği ayırt ettiğiniz zaman kendinize biraz daha yaklaşırsınız.,.,
"Üstümü çıkaracağım, tansiyon aletini yanında tut, fenalaşırsan bakadız hemen. Ama due, tansiyon aletine gerek yok. Sen her bana bakışında fenalaşıyorsun." "Ordan ergen gibi mi duruyorum, Hisar?" "Göreceğiz." "Kapıda olacağım. Duşunu al, bir şey olursa seslen." "Ben beraber alırız sanmıştım. Su soğumuş aslında beraber de ısıtabiliriz." "Sertim ben biraz, yaralısın, daha fazla canını acıtmayacağım. Başka zaman." "Ha başka zaman olacağına inanıyorsun?" "İnanmıyorum. Biliyorum." "Kendinden emin sert adam..." Bakışlarımı bir saniye olsun kndan ayırmadan dudağımın kenarını ısırdım. "Severim, Bronz"
🍂Gülten Akın: “Şiir kimseye dokunmuyor ki.” Sine Ergün: Gülten Akın şiiri ellinci yılını devirdi. Okur şiirlerinizle, hem dünyayı algılayışı ve bunu şiire işleyişiyle ayrıksı bir kadın şairin 1950'lerden bu yana yaşadıklarına, duygu ve düşüncelerine tanıklık ediyor hem de bu süreçte yaşanmış toplumsal olayları anımsıyor. Son kitabınız Kuş
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.