Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.31
Ⓩⓐⓛⓘⓜ Ⓟⓡⓔⓝⓢ
"Kavgada her zaman en küçük köpek olmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun. İlk ve en sert saldırıyı ben yapmalıyım.
İçimde hiçbir zaman yumuşaklık olmadı. Hiç yumuşamadım ve yumuşayamam da.”
Ana karakterlerimiz Rakip Chicago mafya ailelerinden geliyor: İrlandalı Griffinler ve İtalyan Gallolar.Bu iki farklı mafya ailelerinin
Öncelikle kitabı ilk okumaya başladığımda hafife aldığımı ve ortalarına kadar gelip de hâlâ bir şey anlamadığımı fark edince baştan başladığımı itiraf etmem gerek. Vay canına sayın seyirciler!? Ne kitaptı ama!?
Çok zor anlaşıldığını çevirmenimiz söylemişti ama ukala bir okur olduğumdan pek de önemsememiştim. Çevirmenden bahis açılmışken kitabın
#dünyanınengüzeltarihi
Nereden geliyoruz? Neyiz? Nereye gidiyoruz?
Yeryüzüne geldiğimiz andan itibaren aklımızdaki bazı sorulardan birkaçı bunlar olsa gerek. Herkes kendince bu soruların yanıtını belki buluyor belki de bulduğunu zannediyor. Kim bilir belki de hiç bulamıyoruz.
Evren, yaşam ve insanlık...
Gerçekte ne çok bilinmeyen var. Şu da bir gerçek ki yeryüzündeki tüm soruları, insanlar kültür ve inançlar paralelinde cevaplamaya çalıştı. Nereden başlanır bilinmez ama öykümüz henüz bitmedi yeryüzünde.
İlkel toplumlar dediğimiz insanlarla aramızdaki fark, geçen zamanı ne şekilde kullandığımız noktasında ayrışıyor. Zaman ilerledikçe teknolojiyi geliştirdik ama bunun yanında birçok duygumuz da ilkel kaldı.
Dünya, evren, varoluş ve insan zemininde ilerleten kitap yoruma çok açık fikirlerle dolu. Kitabın bilimsel bir dili var ama oldukça anlaşılır olduğunu söyleyebilirim.
Geçmişte olan bitenler hakkında tam anlamıyla olmasa da bir bilgiye sahibiz. Peki dünya bundan sonra nereye gidiyor bilebiliyor muyuz?
Bir Tuhaf Zaman Savaşı Meselesi
Hepinize selamlar sevgili okurdaşlarım! Bugün "Ve İşte Zaman Savaşını Böyle Kaybedersin"in yorumu ile karşınızdayım.
Kahramanlarımız, kimi zaman katliam ve ölümlerle kimi zaman da hayat kurtarmalarla zaman çizgilerini kendi lehlerine çevirmeye çalışan ve bunun toplumun menfaati için olduğunu savunan iki düşman ajans için çalışan iki
Hayat durmuyordu ve yaşamak gerekiyordu!
Okumak için sürekli ertelemiş olsam da nihayet 1808 sayfa dev yapıtla tanıştım.
19 günlük serüvenim sürecinde bazen ne zaman bitecek dediğim , bazen de hiç bitmesin istediğim zamanlar oldu. Özellikle alt Metin açıklamaları beni okurken baya yordu diyebilirim.
Kitap başta 1800'lü yılların fransa'sı ile Rusya arasında savaşı anlatsa da aslında toplum psikolojisini konu alması yönüyle birlikte hem tarih hem de sosyoloji kitabı olarak da düşünülebilir.
2. ciltte savaşın vermiş olduğu etkilerini ruhumuzun her zerresinde hissediyoruz. Savaş hangi toplumlarda yaşanmış olursa olsun her toplumdan götürdükleri kadar getirdikleri de olmuyor değil. Tolstoy 19 gün boyunca bana farklı dünyaların kapılarını açmış, değerli öğretiler sunarak farklı topraklarda nefes almama sebep oldu. İnsan kitabı okurken kendisini de sorgulamıyor değil.
Böylesine değerli bir eser üzerine yazacak daha çok şey var ama bunu benim kelimelere dökecek cümlelerin maalesef yetersiz "hissedilenleri sözlerle ifade etmek mümkün değilse konuşmaya(yazmaya) ne gerek var" diyerekten korkmadan bu değerli yapıtı elinize alın ve 1800'lü yılların dünyasında bir gezinti yapın.
Keyifli okumalar
240 syf.
·
Not rated
İhanet, insanın ayaklarının bulaştığı kara katran gibi. Adımını ne yöne atarsan at o iz sende kalır ve bulaşır bir yerlere. Ondan asla kaçamazsın.
Toplumun dayattığı evlilik baskısı.. mutsuz eşler, mutsuz evlilikler.. öylesine olsun diye atılmış adımlar ve büyük hatalar. Kocasını sevmeyen kadınlar, karısını sevdiğini iddia edip aldatan erkekler, çok sevip de yetemeyenler.. bir solukta okunacak kitap. Tüm hataları bizim yapmamıza gerek yok. Okudukça empati duygumuzu geliştirecek kitaplar var. Bu onlardan.
Dipnot:Evli adamlara inanmayın,
Severek evlenin,
Ve her zaman sadık kalın.
Kitabımız Penellaphe, yakın kişilerin onu çağırdığı isimle Poppy adlı kızımızın kendini kafes içerisinde hissettiği malikaneden kaçıp Kızıl İnci adında bir mekana gitmesiyle başlıyor. Mekanda kumar, cinsellik gibi şeyler döndüğü için aslında kızımızın tabiatına uygun bir yer değil. Çünkü Poppy yıllardır bir bakire olarak yaşamaktadır ve bunu da
En son ne zaman birine mektup yazdınız?
Hayat hikayesiyle içimi titreten, okurken yaşadıklarını düşünerek hüzünlendiğim sayılı yazarlardan biridir Sabahattin Ali.
Canım Aliye, Ruhum Filiz Sabahattin Ali’nin eşi ve kızına yazdığı mektuplardan oluşan şirin mi şirin bir kitap..
Nişanlılık döneminde resmi bir dille başlayan mektuplar zaman geçtikçe sıcacık aşk mektuplarına dönüşüyor.
Sabahattin Ali 'nin yazdığı mektuplarda sevdiği kadına ve kızına hitap şekli kitabın tamamında yüreğimizi ısıtmakta.
Canım Aliye, Ruhum Filiz adlı bu kitapta Sabahattin Ali' nin özel hayatına misafir olacak ; nasıl bir eş, nasıl bir baba olduğuna şahit olacaksınız.
Sabahattin Ali 'nin uzakta olmasına rağmen ailesinin her şeyiyle ilgilenişi, onların iyiliği ve rahatı için her ayrıntıyı düşünüşü oldukça etkiliydi.
Mektupları okurken her bir satırda sık sık yüzünüzde gülümsemeler oluşacak ve kitabın su gibi akıp bittiğini göreceksiniz..
Kitabın içeriğinde Sabahattin Ali 'nin yazdığı tüm mektupların orjinallerinin görüntülerine de yer verilmiş. Sabahattin Ali' nin eşine eski alfabe ile yazarken kızına yazdığı mektuplarda yeni alfabe kullanmış olmasıda Ali 'nin ne kadar ince bir adam olduğunun ispatı olsa gerek.
Keyifle okuyacağınız, buram buram samimiyet kokan bir kitap arıyorsanız eğer Sabahattin Ali' nin Canım Aliye, Ruhum Filiz sizin için çok doğru bir seçim olacaktır..
İyi ki kitaplar var..
Uzun zaman sonra bir kitaba inceleme yapma isteği geldi. Deneyelim:)
Öncelikle kitap adıyla ilgi çekiyor. Adı yaratıcı olmuş. Anlatım ve sadelik bu yaratıcılığı daha da ileriye taşımış. Konu ve içerik olarak ise 1990'ların Kürt coğrafyasını ve orda başlayan olayların ülke genelinde nasıl vücut bulduğunu anlatıyor. 995 Diyarbakır ve Alanya
Dar düşünürlerin bilgelik olarak gördükleri şeyler Sufiler tarafından çoğunlukla ahmaklık olarak görüldüğünden, Sufiler bazen kendilerine 'Aptallar' adını verirler. Kendine "aptal" diyen bu kişilerin hikayeleri, aslında karakterlerin hareketlerinin psikolojik süreçleri tasvir ettiği, ustaca tasarlanmış alıştırmalardır. Sonuç,
