480 syf.
7/10 puan verdi
Okuduğum ilk Can Gürses romanı beni pek mutlu etmedi açıkçası. Mahur ve Nafiz’in aşkının 10 gününe tanık oluyoruz ama arka planda 100 yıllık bir zaman dilimine denk geliyor bu 10 gün. Fikir müthiş. İnsan heyecanlanıyor yani kitabı eline aldığında. 10 günü 100 yıl gibi yaşamak ve okuyucuya da buna şahit olacağını belirtmek, ister istemez büyük bir merak uyandırıyor. Ama konu sadece aşk değil. Bir de anlatılan 100 yıllık bir Türkiye tarihi var ki, işte bu kısım beni inanılmaz üzdü. Olaylara madde madde yer vermek, bildiri okuyormuş gibi bir izlenim bırakıyor insanda. Çok yüzeysel geçilmiş.. Hastalıklı bir karakter olan Nafiz de beni çok rahatsız etti. Oblomov’a benzetilmeye çalışılması bu kadar gözümüze sokulmasaydı keşke. Farklı yazarlardan fikir alınması da başka bir sorun. Uzunca işlenmiş konuları bu kitapta alıntılamaya gerek var mıydı, bilemedim. İnanılmaz emek var kitapta ama belli. Keşke beni daha mutlu etseydi.. Yine de seveni bol olsun diyelim..
Ölüyordum Geçerken Uğradım
Ölüyordum Geçerken UğradımCan Gürses · Ayrıntı Yayınları · 2017397 okunma
Bir yere ait olma hissi hiç bir zaman oluşmadı bende. Kentin ortasında kalabalığın içinde ıssız bir ovadaki yalnızlığı yaşayabiliyorum. Kimseye boyun eğmiyor Ali diye seslenenler dışında kimseye efendim demiyorum (biri hariç). Sempatizanlık duygusu hiç olmadı bende tuttuğum takım kazandığında kaybedenleri unutmadıgım için sevincimi içimde yaşamasını bildim. Ben yeni tanıdığım birine annen baban nasıl diye sormadım mesela çünkü öğrendiğimde bana fayda sağlamayacak bir bilgi için birinin üzülmesini istemedim. Öğretilmiş aşklara kanmadım o büyük sevdalara düşmedim bir gün birini sevdim karnım ağrıdı. Anladım ki aşk karın ağrısından başka birşey değildi. Uzaklara hiç kızmadım çünkü sevgisine güvenmeyen insanlar sevdikleri uzaklara gideceği için üzülür unutmaktan korkar.. Bir taraf seç diyor ya hani Gülşen ablamiz ben hep kendi tarafımda kaldım güvenli alan olduğu için değil insan en çok kendine merhametlidir ya sırf bu yüzden ben ben olmayı seçtim siz de siz olun bitsin bu replika aşklar, yaşamlar, sevinç ve kederler bazen duvara asılan çerçeve gibi olmalı insan orda ama orda olmayan... O kadar yazı yazdım bunun sonu afilli bir cümleyi hak eder diyenler olur belki ama burdaki kimse bu kadar uzun yazı okumadığını bildiğim için gerek duymuyorum...
Reklam
İnsan hayatı Küsuratlardan ibarettir Hep bir arta kalan zaman Cepte son metelik Denkleştirip bir yemek Buluşmalar bile tam gün sürmez Ya bir kahve içimi Şanslıysan çay Uzun yemekler yenmez Zamanı bozdurup pay etmek gerek Yani küsürat Hayatımızın matematiği Pek az kimse Bütünün keyfindedir Mesela Ben değil' Ya sen,?? #AlengirlicüMleler #
"GEÇMİŞİN YÜKLERİNDEN KURTULMAK"
Geçmişte belki çok acı şeyler yaşadın, alman gereken sevgiyi alamadın, kötü muameleye maruz kaldın, belki de ihmal edildin. Sevilmedin, değer görmedin. Yaşadığımız olumsuz olaylardan dolayı hepimiz biraz yaralıyız. Bazılarımız zaman içinde bu yaralarını tedavi ederken bazılarımızın yaraları ise hâlâ kanamaya ve acımaya devam etmekte. Peki,
“Cehennemi anlamıyorum” dedim. O zaman gözleri doldu. Neden sonra, bir gün canımın yanma ihtimalinden aklı çıkarak cevapladı: “Cehennemin neden yaratıldığını anlamak için zulme uğraman gerek.”
·
Not rated
15. yy. Paris' inde geçen konusu ile hiçbir zaman eskimeyecek bu roman, gerek mimari gerek atmosfer tasvirleri ve tabi başarılı ruh çözümlemeleri ile tam bir başyapıt. Victor Hugo, insani duygulara tam on ikiden değiniyor. Bu kitap insana sahip olduğu -varsa tabi biliyosunuz artık öyle insana pek rastlanmıyor- etik ve ahlaki değerleri sorgulatıyor. Quosidomo ne kadar çirkinse kalbi bir o kadar güzel, vücudu ne kadar biçimsizse ruhu ve karakteri bir o kadar muntazam. Gelin görün ki bir kusuru(!) var: Çok iyi kalpli. Adalet, iyilik, sınıf farkı, burjuva, din ve pek çok temel kavramı ele alan bu romanda Quosidomo "merhamet" i temsil ediyordu. Hem de ne merhamet... O koca koca dünyaları sığdırdığı küçücük kalbi, biri için atıyordu: Güzeller güzeli Esmeralda. Öyle masum öyle karşılıksız sevdi ki Esmeralda'yı. Nihayet anladı Esmeralda onun kıymetini. Kimsenin onu görmediği, ezip geçtiği ve susuzluktan kavrululduğu vakit harika bir şey oldu: Esmeralda ona su verdi. Gözyaşlarım... "Dünya hassas kalpler için bir cehennemdir." "Esmaralda bana su verdi."
Notre Dame'ın Kamburu
Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201933k okunma
Reklam
720 syf.
10/10 puan verdi
İyi ki...
İlk tamamladığım askeri kurgumun bu kadar güzel olmasının sebebi benim yazara yeniden güvenmem ve yazarın muhteşem yazım dili. Her kes bilir ki, B.Ş.Nigiz ağır betimlemeleriyle, güzel bir evren yaratmasıyla ve de büyük bir aile sıcaklığı yazmağı, bize yaşatmağı seven bir yazar. İçinde Bir Sen serisinin devamı gelmediğinde yazarın kitaplarına ara
İhtilal 1 - Zelzele
İhtilal 1 - ZelzeleBinnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 2023408 okunma
Doğada milyonlarca yıl boyunca aynı işlevi daha az malzeme, daha az zaman, daha az çaba ile yerine getiren yöntem ve yaşam biçimi her zaman öne geçmiş ve enerjisini en verimli biçimde kullanan, çevresiyle en uyumlu türler hayatını sürdürmüştür; en güçlüler değil. Üstelik bunu anlamak için yüzbinlerce yıl geriye gitmeye de gerek yok: Vahşi doğada yaşayan hiçbir canlı ihtiyacından fazlasını ne avlar ne de biriktirir.
Aslında arada sırada rahatsız edilmemiz gerek.En son ne zaman gerçekten rahatsız oldun?Önemli bir konuda, gerçek bir konuda?
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
SİZİN İÇİN ŞİMDİ NE YAPABİLİRİM?
"Küçük tutarsızlıkları araştırmak önemlidir" diyor dedektif ve ekliyor resmi bütün olarak görmeli ve şüphe hiçbir zaman eksik olmamalı... İşinde başarılı olmasının sebebi de bu aslında.Çok iyi gözlem ve sorunun en derinine inerken önüne gelen engelleri geride bırakarak hedefe ulaşmak onun yaptığı en büyük başarı... Psikoloji üzerinden devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum.Suçluya bunu yaptıran sebepler ise çocukluğunda yaşadığı travmaları,kini,intikam duygusu... O yüzden suç oranları ayyukaya çıkıyor ve ölümler hiç eksilmiyor,yitirilen canlar,o ölen insanların yakınlarının dinmeyen acısı... Ve yüzyıllarca süren ırk mücadelesi...Dünya gezegeninde nefes alıp veren tüm canlıların yaşama hakkının olduğunu kabul etmek zor olmasa gerek. Bu kabul edildiği takdirde sorunların çoğu çözülmüş olacağına inancım sonsuz. " Aklından Bir Sayı Tut" serisinin altıncı kitabında yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi zekasına,kurgusuna karakterlerini bu derece derin şekilde anlatmasına ve adrenali hep en üst seviyede tutabilmesine hayran kaldım. Beyninizin rutin düşüncelerden uzaklaşması ve dinlenmesi için okunması gerektiğini düşünüyorum. Seriyi takip ederek ve sırasıyla okunmasında fayda var elbette. Sevgiler.
Fırtınada Yanacaksın
Fırtınada YanacaksınJohn Verdon · Koridor Yayıncılık · 20183,285 okunma
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.