Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Merhaba kitap severler;
Hızlı akıcı bir dille aktarılan kurgu, beni Çin'in geçmişini araştırmaya sevk etti.Kurgu olarak yansıtılmış olsa da romanın gerçek bir hikaye olduğunu düşünüyorum.
Mei Ling,geçmişin iç yüzüyle bize adeta ayna oldu.Amerika'nın sömürüsü ana karakterin anlatımıyla bir kere daha emin olmak ve bilmediğim daha
Semerkant, Dünya'nın ezelden beri Güneş'e çevirdiği en güzel yüz.
Öncellikle kitabın beni çok etkilediğini ve okumaya başladığım zaman asla elimden düşüremediğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Semerkant'ın büyüsüne sayfaların arasında kayboldum, gerçekliği unuttum. Hayyamla Nişapur'u, Isfahan'ı ve tabii ki Semerkant'ı gezdim. Kitapta hoşuma giden o kadar çok şey var ki nasıl ayırt edebileceğimi bilmiyorum.
Hayyam, Nizamülmülk ve Hasan'ın arkadaşlığı... Haşhaşiler, Alamut kalesi..
Ve Semerkant yazması, Ömer'in rubaileri!
Okurken heyecanımı dizginleyemedim. Çünkü bu yaz İran da bir kaç şehri gezmiştim. Tebriz'i ziyaret etmiş, o kadim sokaklarını, dillere destan o meşhur çarşısını görmüştüm ve kitabı okurken sokaklarını tekrar hatırlıyor, gözlerimin önünde kendiliğinden tekrar canlanması beni mutlu ediyordu. Keşke Semerkant'ı, İrana gitmeden önce okumuş olsaydım dedirttiyordu bana. Tahran'ı ve Isfahan'ı görememiş olmamın acısı bu kitapla katlanmış oldu. Başka sefere kısmet diyelim. Sizi bilmem ama ben Benjamin Omar Lesage'in hikayesini okumaktan da epey keyif aldım. İran'ın Hayyam dönemindeki durumunu ve yakın zamandaki durumunun anlatılması çok hoşuma gitti. Eğer kitabı okuyup okumama arasında kalmış ve benim yorumuma denk gelmişseniz hiç vakit kaybetmeden okumanızı tavsiye ederim. Okumaya başlamadığınız her an bir vakit kaybı!
Spoiler
Kitabın adı yağmurlu günde eşini trafik kazasında kaybetmesinden dolayı koyulmuş. Dili çok akıcı bir kitap ve okuduğum süre boyunca, o karakterlerle yaşadım. Okurken hayatınızdaki tüm olumsuzluklar siliniyor. Karakterlerin mutlu olmasıyla mutlu oldum. İnsanların 55 sene sonra kavuşmalarına rağmen o süre boyunca ümidini kaybetmemesi çok etkileyici. Sonra da Sinan Bey'in trafik kazası geçirmesi ama yine de Şehriban Hanım'ın onunla geçirdiği zaman dilimine şükretmesinden etkilendim. 55 sene sonra kavuşmanın ne anlamı var ki yada o zamana kadar nasıl ümitli kalabildin? İlginç. Kısmet'in evlenememesi bence çok üzücü:( Gidip yetiştirme yurdundan kız aldı, yalnızlıktan. Neyse toplamda 2 kitaptan oluşuyor ve çok akıcı bence zevkli, aşırı bir beklentim zaten yoktu bu sadece huzurlu vakit geçirmek için okunacak bir kitap. Yoksa bilgi vs tahmin edersiniz ki yok.
Uzun zamandır Aşkın Nur Karataş’ın Asistan Serisine başlamak istiyordum 2023 yılının ocak ayına kısmet oldu.
Tarz olarak biraz Grinin 50 Tonu ’nu biraz Crossfire serisini andırsa da okurken benim gibi sizlerin de güzel vakit geçireceğinize eminim…
Gelelim konusuna ;
Tutku; Annesi ve babası çok küçük yaşta boşanmış annesi ile birlikte Almanya da yeni eşi ve kız kardeşi ile yaşamaktadır. Çocukluğunda üvey babasının tacizlerine uğradığında annesine söyler fakat inandıramaz. Gittiği psikolog durumun ciddiyetinin farkında olsa da Tutku’ya yetmez annesinin inanmadığına kim inanır ki diye düşünür. Alkol almaya, tanımadığı insanlarla birlikte olmaya en sonunda da intihara kalkışır.
Hayatını biraz olsun toparlamaya karar verdiği bir zaman bu sefer de nişanlısının kardeşi ile birlikte olduğunu öğrenir.
Bu olaydan sonra ani bir kararla babasının yanına İstanbul’a gelen genç kadın bir süreliğine onunla yaşamaya ve aynı zaman da iş aramaya başlar.
Bozkurt Holding’e Yıldırım Bozkurt ‘un asistanı olarak işe kabul edildiğinde çok sevinir. Lakin az konuşan çok susan, başarıya âşık, kontrolü seven geceleri dahi takım elbise ile uyuduğuna inanabileceğiniz Yıldırım Bey’le çalışmak o kadar da kolay değildir.
Lakin genç adamın gün geçtikçe Tutku’nun ortaya çıkan güçsüzlüklerini, zayıflıklarını ona karşı kullanarak genç kadını korkutmak hoşuna gider.İkili arasında ki cinsel gerilimin dozu arttıkça Yıldırım Tutku’yu ne istediğini bilen karakteri sağlam güçlü bir kadına dönüştürür.
Baştan söylemem gerekirse yetişkin içerikli bir kurgu ama okumaktan keyif alacaksınız.
Sevgiyle Kalın…
Var mısın?
Merhaba sevgili kitap okurlar,
Rahmetli Doğan Cüceloğlunun kitabı bayadır aklımdaydı okumak için kismet bu zamanaymiş.
Kitabı beğeneceğimden emindim çünkü hocamın ilk okuduğum kitabi değil bu.
Kitaptan baya alıntı paylaştım, ben okurken sizlerede benim beğendiğim yerleri ifade edebilmek için.
Doğan hocamın bu kitabı yayımlandığı vakit 80 kusur yaşında olup hala öğreneceklerim var demesi beni çok etkiledi.
Ben artik gördüm geçirdim değil. Hayır, hala öğrenme peşinde.
Müthiş bir zenginlik katti bu kitap bana.
En en beğendiğimse
"Bir insan yetişmeye karar verdiği zaman onu yetiştirecek en önemli kişi yine kendisidir." Diye dediğidir
Kesinlikle yüzde yüz katılıyorum. Benim, senin istemenle bir insan değişmez bu kendi isteyi olması gerekiyor.
Farkindalik çok önemli. Insan önce kendisini bilmeli.
Rahmetli Doğan hocamın her seferinde bam telime basıyor, canımı acıtıyor.. Demekki onarılmak lazım. Bunu bulabilmek lazım..
Eğer insani ilişkiler/kişisel gelişim hoşunuza gidiyorsa kesinlikle tavsiye ederim.
KUYUCAKLI YUSUF ROMANI ÜZERİNDEN BOZUK TOPLUM TEMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME
Kuyucaklı Yusuf 1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydın’ın Nazilli ilçesinde Kuyucaklı köyünde başlayıp Balıkesir’in Edremit kasabasında kötü bir olayla sona ermiştir. Romanın çok geniş konuları vardır ve dönemini eleştirebilen çok cesur bir romandır. Roman Kuyucaklı köyünde bir karı kocanın öldürülmesi ile başlar. Olay erkek
