"Tiyatro, Tullius'a göre, insan hayatının aynası, davranış örneği, gerçeğin resmi olmalıdır; oysa şimdi temsil edilenler, zırvalığın aynası, aptallık örneği ve şehvetin resmi."
İşçi, aydın, öğrenci ve emekçi hareketleri yasadışı ilan edildi. Bu kesimlerin on altı önderi asıldı. Geri kalanlar ise zindanlara tıkıldı. Grev, lokavt, gösteri, yürüyüş ve toplantı hakkı lağvedildi. Pek çok gazete, dergi, kitap ve yayın yasaklandı. (Yayımlananlar da generallerin kontrolünden geçtikten sonra yayımlanabiliyor.) Generallerin olağanüstü rejimi ülkenin her yanına egemen oldu.
Bugünse herkes, bütün halk oturup kalkma, gidiş geliş, yeme içme, konuşma ve düşünmeye kadar her şeyi onların koydukları yasalara göre yapmak zorunda.
Pan tabi hayvansal bilinci temsil ediyor. Memeli bilinci de kucaklamaktadir ama onun kişiliğinde sürüngen bilinçten de izler vardır. Sürüngen bilinç, biz memeli evresine geçtiğimizde beyinlerimizden silinip yok olmamıştı. Memeli bilinç onun üzerini kaplamıştı, o kadar. Birçok aydınlanmamış gelişmiş bireyde, memeli katmanı ince ve gözenekliydi.
..kusurların çeşitliliği de, en az faziletlerin
benzerliği kadar hayran olunmaya değerdir. En mükemmel
insanın, çok şaşırtıcı veya tahammül edilmez bir kusuru olur.
Son derece zeki, her şeyi seviyeli bir bakış açısından gören, kimse
hakkında kötü bir söz söylemeyen bir kadın, son derece önemli
mektuplarınızı, kendisine rahatlıkla teslim edebileceğinizi kendi
söylediği halde, cebinde unutur, çok önemli bir randevuyu
kaçırmanıza sebep olur ve bir özür bile dilemeden gülümser;...
MİLLETLERİ RUHLANDIRMAK
Çalıştırılan bir makinenin durmaması için nasıl arada bir yağlanması gerekiyorsa, yaşayan milletlerin de manevi bakımdan çürümemesi için ruhlandırılmaya öylece ihtiyacı vardır. Ruhlandırılmayan, ruhlandırılması için sebep ve çare bulunamayan milletler kırılıp dökülmeye mahkûmdur. Örnek mi istiyorsunuz? Ufuklarında güneş