Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
479 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Yıllardır kitaplığımda beklettiğim, okumak için doğru zamanı beklediğim, doğru zamanın geldiğini hissettiğimde elime alıp okudum Tehlikeli Oyunlar ile karşınızdayım. Kahramanımız Hikmet Benol, insanlar tarafından anlaşılmadığını düşünmüş, bir gecekonduda kendi kurduğu oyunlarla yaşarken albayı da oyunlarına katmıştır. Oyunlarda insana, topluma, ülkemize öylesine etkileyici tespitlerde bulunuyor ki etkilenmemek elde değil. Hikmet, ailesinden beklediği sevgiyi bulamamış, yaptığı mutsuz evliliğin ardından büyük aşkı olan Bilge'de de umduğunu bulamamıştır. Tüm bu olumsuzlukların ardından gecekondudaki oyunlarıyla bir nevi yaşama tutunmaya çalışmaktadır. Kitap detaylarıyla bile o kadar etkileyici ki kahramanımızın ne ismi ne de soyismi tesadüftür Oğuz Atay, Hikmet isminin ilk ve son harfi ile Shakespeare' in Hamlet'ine selam çakar. Hikmet ile Hamlet'in karakter olarak benzerliği de gözden kaçmasın. Kahramanın soyismi ise tam olarak Hikmet'in kitap boyunca süren varoluşsal kaygılarının adına yansımasıdır. Okurken yer yer sıkılabilirsiniz fakat doğru zamanın geldiğini hissettiğinizde elinizden bırakmayacağınız bir başyapıt olacak.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,1bin okunma
168 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Hazlar ve Hazlar
Kayıp Zamanın İzinde
Kayıp Zamanın İzinde
’nin ayak sesleri varmış bu kitapta.
Marcel Proust
Marcel Proust
’u tanımak için ideal bir başlangıçmış.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
okumaya
Karamazov Kardeşler
Karamazov Kardeşler
gibi zirvedeki bir eserden başlama cahilliğimden sonra(#232349654) aynı hataya bir kez daha düşmemek için adımlarımı daha dikkatli atmaya karar verdim ve Proust üzerine uzun uzun araştırma yaptım.
Hazlar ve Günler
Hazlar ve Günler
Hazlar ve Günler
Hazlar ve GünlerMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20201,337 okunma
Reklam
312 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
‘İnsanlar bir zaman kümesi içinde sürüklenip önce yapay bir unutuşun dip akıntılarına yakalanırlar ama bu sonunda, mutlaka gerçek bir unutuşa evrilir. Çünkü hiçbir şey orada ebediyen kalmaz, her şey akıp gider. . Thora, August ve Hugo. Ortak noktaları Stockholm ve tarifi zor bir çekim. Birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını önemsizleştiren büyüklükte bir çekim. . 1993 doğumlu İsveçli yazar Johanna Hedman’ın ilk romanı Üçlü. Kendini okutan, sonunu merak ettiren bir ilişki ağını konu alıyor. Gündelik konular çoğunlukla ama üç ana karakterin de kırılmış yanlarını görüyoruz. Son sayfayı çevirince devamının eksikliğini hissettim, sanki bir bitmemişlik varmışçasına. Tanıdık geldi bana isimler, özellikle Hugo. Uyum çabalamaya çalıştıkça kabuğuna çekilmesi dokundu bana.. . Sally Rooney’in yazım tarzıyla oldukça benzetiliyor (ki yer yer ben de Normal İnsanlar’ı anımsadım) ancak günümüzü yazmanın benzerliği olarak görüyorum ben bunu. Zamanın ruhunu yakalamak gibi. İlişkilerin karmaşıklığı,kozmopolit yapılar, her şeyin/ her duygunun çabuk tüketilmesi artık yeni gerçekliğimiz. Bunlardan nasıl kaçamıyorsak ve tam da ortasında yer alıyorsak, edebiyata yansımalarını da göreceğiz, sinemaya da, müziğe de.. Belki de yeni klasiklerimiz yüzeysel gibi görünen, basitlikten beslenen ama acımasız gerçekliklerle örtülü bu parçalar olacak.. . Zeynep Tamer çevirisi, Hamdi Akçay kapak tasarımıyla ~
Üçlü
ÜçlüJohanna Hedman · İthaki yayınları · 20236 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Marcus Aurelius - Her şey birbirine bağlıdır ve bu bağ kutsaldır.
Marcus Aurelius
Marcus Aurelius
yaşamın özünü alıp kitabın sayfalarına serpiştirirken geçmişten günümüze ışık tutan bu muhteşem eseri
Kendime Düşünceler
Kendime Düşünceler
'i okuduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. ''Her şey bir değişim içerisindedir. Sen de sürekli bir değişimin, bir bakıma bir çözülmenin içerisindesin; evrenin tamamı da böyledir.'' (s.94)
Kendime Düşünceler
Kendime DüşüncelerMarcus Aurelius · İş Bankası Yayınları · 202315,2bin okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
“Seneler”i yüksek lisanstı, sosyalleşmeydi, finallerdi derken biraz oradan oraya sürüklemiş gibi olsam da -bazen ben de kitaplar için sürükleyici olabiliyorum- aslında okuma süreci benim için anlamlıydı. Zira Fransa’nın çok uzun bir süreçte değişen sosyal, siyasal yapısını izliyoruz ve yer yer Türkiye ile çokça kesişim noktasının olması benim için şaşırtıcı. Hele ki özellikle 28 Mayıs sonrasında kitabı okurken rastladığım her seçim dönemi benzerliği beni adeta tetikledi. Yine de dilerdim ki Türkiye’nin sosyal yapısı Annie’nin 20lerindeki Fransa için bile az da olsa geride kalmış olmasın. Annie’nin kaleminde en sevdiğim özellik zamanın içerisinde değişen, dönüşen “şeyleri” çok iyi aktarması. “Seneler”de de bireyin yaşam döngüsünü çok iyi anlatmıştı. Bireyin yaşam döngüsü içerisindeki basamaklarda girdiği ruh hali ve aşması gerekenleri mükemmel bir şekilde aktarmıştı Annie. Hatta okurken aklıma, lisansta bireyin gelişim sürecinde hangi sınamalara maruz kalabileceğini öğrenirken “Allahım ben ileride bunları nasıl aşacağım?” feryadıyla anksiyetelere koştuğum o anlar geldi. Kitapta beni en çok rahatsız eden şey bir türlü Annie’ye konduramadığım, ironi sanmak istediğim islamafobiydi. “İslamafobi Fransa’da ata sporu” diye kendimi teselli etmeye çalışsam da kitapta ara ara bu konudan problematik ifadelerle bahsedildi. Bütün bunların ışığında Seneler’i kitaplığımdan ayırmayacağımı ve türünün gerçekten çok iyi bir örneği olduğunu söyleyebilirim.
Seneler
SenelerAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20211,599 okunma
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
“Mutluluk elini kolunu sallaya sallaya yürüyen bir tanrıdır.”
"Hakiki" edebiyat okuyordum, "ruhumu" ve kelimelere sığmayan hayatımı yansıttığına inandığım cümleleri, dizeleri bir deftere kaydediyordum. Mesela: "Mutluluk elini kolunu sallaya sallaya yürüyen bir tanrıdır..." (
Henri de Regnier
Henri de Regnier
) Ernaux’nun babasının ölümünün ardından kaleme aldığı kitap bu. 71 sayfalık bir kitapla işçi
Babamın Yeri
Babamın YeriAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20222,310 okunma
Reklam
464 syf.
·
Puan vermedi
Yüzyıllık Yalnızlık nobel edebiyat ödülü sahibi Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in en ünlü, en çok okunan eserlerinden başında geliyordur sanırım. Gabo bu eseri iki yıldan kısa sürede yazmış olsa da üzerinde 15-16 yıl düşündüğünü; çocukluğunda yaşadıklarını ve gözlemlediklerini edebi bir dille anlatmak niyetiyle Yüzyıllık
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,4bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
2012 yılında ortaya çıkan kıyamet kopacak kehanetleri ile bu kitapta bahsedilen 1910 lu yıllarda dünyaya yaklaşan halley kuyruklu yıldızı olaylarının benzerliği. Bunca ilerlemeye rağmen millet olarak hala aynı yerde olmamız. Zamanın gazetelerinin olayı büyütüp adeta kıyamet günü haline getirmesi ve okur-yazar seviyesi düşük halkın bunlara acayip derecede inanması. Tabi bu durumu fırsata çeviren kişiler her iki olayda da benzer. Edebi olarak baktığımızda Gürpınar çaktırmadan istediği konuda iğnelemelerde bulunuyor. Mahalle kadınlarına, okumuş gençlere, cahil gençlere, evlilere, geleneklere vs. her konuda eleştirisini dile getiriyor. Son olarak Gürpınar ın hayat görüşü ve fikirlerini çok beğeniyorum
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Özgür Yayınları · 201417,4bin okunma
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.