464 syf.
·
Puan vermedi
Yüzyıllık Yalnızlık nobel edebiyat ödülü sahibi Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez'in en ünlü, en çok okunan eserlerinden başında geliyordur sanırım. Gabo bu eseri iki yıldan kısa sürede yazmış olsa da üzerinde 15-16 yıl düşündüğünü; çocukluğunda yaşadıklarını ve gözlemlediklerini edebi bir dille anlatmak niyetiyle Yüzyıllık
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,6bin okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
2012 yılında ortaya çıkan kıyamet kopacak kehanetleri ile bu kitapta bahsedilen 1910 lu yıllarda dünyaya yaklaşan halley kuyruklu yıldızı olaylarının benzerliği. Bunca ilerlemeye rağmen millet olarak hala aynı yerde olmamız. Zamanın gazetelerinin olayı büyütüp adeta kıyamet günü haline getirmesi ve okur-yazar seviyesi düşük halkın bunlara acayip derecede inanması. Tabi bu durumu fırsata çeviren kişiler her iki olayda da benzer. Edebi olarak baktığımızda Gürpınar çaktırmadan istediği konuda iğnelemelerde bulunuyor. Mahalle kadınlarına, okumuş gençlere, cahil gençlere, evlilere, geleneklere vs. her konuda eleştirisini dile getiriyor. Son olarak Gürpınar ın hayat görüşü ve fikirlerini çok beğeniyorum
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Özgür Yayınları · 201417,5bin okunma
Reklam
465 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Homeros’un İlyada ve Odysseiasından sonra yazılmış, onlarla bağlantılı ve devamı niteliğinde bir destan Aeneis. 12 kitap halinde yazılmış dizelerde Aeneas, İlyada’nın bittiği yerden bayrağı devralıyor. Troia’nın yıkımına neden olan savaştan kurtulan Aeneas, toprakları için Achalarla savaşmayı düşünürken annesi Venus ve Kaderlerin onu yönlendirmesiyle babası, oğlu, Troialı yoldaşları ve Penat tanrılarını alır ve Hisperia’ya yani Batı İtalya’ya ulaşıp büyük Roma İmparatorluğu’nun tohumunu atmak için çileli bir yola çıkar. Homeros destanlarından farklı olarak tanrılar ve mitolojik kahramanlar Roma mitolojisine göre isimlendirilmiş. Kitabın arkasındaki sözlük burada çok yardımcı oluyor. Yazım tekniği ve olayların benzerliği, Homeros destanlarına göre daha fazla keyif alarak okumamı sağladı. Beni en çok etkileyen, Kartacalı kraliçe Dido’nun Aeneas’a karşılıksız bir aşkla bağlanması ve savaş betimlemelerinde anne babaların evlatları arkasından yaktığı ağıtlardı. Odysseus gibi Aeneas da yerine, kendine ulaşabilmek için büyük bir mücadele veriyor. Zamanın ahlak anlayışı, inanışları, felsefesi, yaşantısı bu yolculuğun içinde yer alıyor. Yüzyılların, binyılların insanoğlunu birazcık olsun değiştirememesinin epik satırlarla bizlerle buluşması bana bir mucize gibi geliyor. Aeneis edebiyat okumalarınızın temellerini sağlamlaştırmak için mutlaka okumanız gereken eserlerden. Naçizane tavsiyemdir.
Aeneis
AeneisVergilius · Jaguar Kitap · 2019438 okunma
225 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Osmanlı Gotik Edebiyatı
Karanlığın Şahidesi tür olarak benim ilgi alanıma giren bir kitap olmasa da okurken keyif aldım. Korku temalı, bolca fantastik öğeler içeren ve bunu yaparken de 19. yüzyıl İstanbul’unu bize yaşatan bir kitap diyebiliriz. Anadolu’nun cadı, hortlak, cin, ifrit gibi korku motiflerinin Avrupa’nın gotik edebiyatı ile buluşması olmuş... Robert Louis
Karanlığın Şahidesi
Karanlığın ŞahidesiMehmet Berk Yaltırık · İthaki Yayınları · 2022228 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Geç kalınmış bir inceleme
Seninle Başlamadı / Mark Wolynn (Kalıtsal Aile Travmalarının Kim Olduğumuza Etkileri ve Sorunların Üstesiniden Gelmenin Yolları) Yaralarımız, boğaz düğümlerimiz, gereksiz incelen veya kalınlaşan ses; durduk yere toz kaçan göz, lüzumsuz çıkışlarımız veya susuşlarımız, içe kapanışlarımız çokça konuşmalarımız; travmalarımız geçmişten günümüze
Seninle Başlamadı
Seninle BaşlamadıMark Wolynn · Sola Yayınları · 202213,1bin okunma
848 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Tamam artık bu kitapla itiraf etme zamanı geldi.
Stephen King
Stephen King
benim için korku romanlarının tartışmasız lideriyse ,
Haruki Murakami
Haruki Murakami
de dünyada yanı başımızda var olan, ancak farkına varılamayan büyülü yaratıkların yaşadığı romanların efendisi. O nasıl bir kalem ki kelimeler beni yakalayıp bırakmıyor. Ne yalan söyleyeyim mevsim geçişinden ruhumda bir daralma hissediyorum . Bunun sonucu olarak da ağır konulu kitaplardan kaçınma, gerekirse eğlencelik hitaplarımı tekrar okuma eğilimindeyim. Hatta sırf bu yüzden yıllık kitap okuma hedefimi de daralttım. Amaaaaaa, bir doz Murakami beni kendime getiriyor gibi. Bunu sindirdikten sonra yarım kalan kitaplarımı çıtır çıtır okurum artık. Laf ebeliğini bırakırsam kitap, eşi tarafından terk edilip dağ başında inzivaya çekilen bir ressam hakkında. Onun ve çevresindekilerin etkileşimleri ve dönüşümlerine bayıldım. Tanımayanlara uyarı, Murakami cinsellikten bahsetmekten asla kaçınmaz, yalnız onun karakterleri bunu pembe roman duygusallığıyla değil, yemek içmek gibi sıradan bir aktivite olarak yaşarlar. Yani +18 denilebilir. Okumayı Düşünenler İçin Önemli !!! İdea : değişmez öz, şeylerin ilk örneği, uzayın ve zamanın ötesinde, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyularla değil ruhsal olarak, anımsama yoluyla kavranabilen, duyularla yalnızca görüngüleri algılanabilen asıl gerçeklik. Metafor : eğretileme, bir gerçek anlamı ona benzerliği olan başka bir anlamla anlatma, benzerlik ilişkisinden yararlanarak bir sözcüğün, bir adın anlamını eğreti olarak aktarma sanatı; örneğin inatçı yerine katır, kurnaz yerine tilki demek gibi.
Kumandanı Öldürmek
Kumandanı ÖldürmekHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20181,817 okunma
Reklam
335 syf.
·
Puan vermedi
Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüş’ü; “Yazılmış en yüce kitap, insanlığa şimdiye kadar verilen en büyük armağandır. Yazılmış olan en derin eserdir.” Diyerek tanımlamıştır. Felsefe ve edebiyatın iç içe geçtiği kitap, Nietzsche’in özdeyişlerinden oluşuyor. Genellikle şiirsel dilde yazılmıştır. Kimi zaman da şiir ve düz yazı karıştırılarak kullanılmıştır. Kitabın yazılmasındaki asıl amaç; ‘hayvan’ ile ‘üstinsan’ arasında bulunan ‘insanın,’ üstinsan olmaya çabalaması gerektiğini anlatıyor. Ona göre bir insan önce kendisini olmalıdır. Bunun koşulu ise kişinin kim olduğunu hiç bilmemekten geçmektedir. Böylece kişi kendi değer yargılarını, inançlarını kendisi oluşturabilir ve bu durumda ne bir akıl hocasına ne de başka bir şeye ihtiyacı olacağını düşünür insanın. Nietzsche, özdeyişlerinin altında bulunan anlamları insanların bulmasını beklemiştir fakat yaşadığı çağda onu anlayan kimsenin olmadığını öngördüğü için ‘ben bu zamanın kulaklarına göre ağız değilim’ demiştir. Bu sözünde o kadar haklıdır ki Zerdüşt, İranlı peygamberin ismiyle aynı olduğu için ‘kutsal kitap’ olarak algılanmıştır. Yanlış algılandığı gibi kitabın isminin nereden geldiğini de soran olmamıştır. Keşke sorsalardı demiş, Nietzsche. “Çünkü o İranlıların tarihindeki korkunç benzerliği yapan şey, benimkinin tam tersidir.” Diyerek açıklamıştır, aynı isme sahip olan Zerdüşt’lerin farkını.
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202038bin okunma
54 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.