Sabahattin Ali'nin "Sırça Köşk" adlı kitabı, toplumun çeşitli sorunlarını ve bireylerin bu sorunlar karşısındaki tutumlarını ele alan kısa hikayelerden oluşur. Kitabın ana teması, adaletsizlik, eşitsizlik, baskı ve toplumsal eleştiridir.
"Sırça Köşk" isimli hikaye, kitapta en çok dikkat çeken ve simgesel bir anlama sahip olan hikayedir. Bu hikayede, insanlar bir sırça (cam) köşk yaparlar ve bu köşkte yaşamanın hayalini kurarlar. Ancak köşk o kadar narindir ki, en ufak bir darbede kırılabilir. Bu nedenle köşkte yaşayanlar, köşkün kırılmasından korkarak dış dünyadan tamamen izole olurlar. Zamanla, sırça köşkte yaşamanın aslında bir hapishane olduğunu fark ederler.
Sabahattin Ali, bu hikaye aracılığıyla, insanların kendi yarattıkları korkular ve sınırlar içinde nasıl hapsolduklarını ve bu korkuların onları nasıl esir aldığını sembolik bir dille anlatır.