Ülkemizde En Büyük 2 Sorun: 1) 2 duble rakı içen insanları "kötü" zannetmek. 2) 2 rekat namaz kılan insanları da "iyi" zannetmek.
“Zannetmek” neyine senin..
Reklam
Dinden bahseden herkesi din istismarcısı zannetmek dini bilmemekten kaynaklanır.
Bugün bana iyi misin sorusundan sonra "cidden iyi misin?" Şeklinde bi soru daha aldım. Afalladım. Birkaç saniye telefonun bağlanmasını beklermiş gibi içimdeki bana ulaşmaya çalıştım. Cidden iyi olup olamayacağımı bilemeyecek kadar sağır mıydım kendime diye durup bir düşündüm. Sonra gerçek dünyaya dönerek, iyiyimdir ben ya niye iyi olmayayım ki dedim. Çünkü biz her zaman iyiyizdir. Bize her zaman iyi olmak öğretilmiştir. Peki nerden geliyor bu iyi hal? İyi olmamamıza sebep olan şeyler; uçup gidebilir mi ki sizce? Yoksa çok başarılı bir baskı makinesiyle anlık dümdüz edilmiş ve zamanla ortaya çıkıp, iyi hali bozmayı mı bekliyor birşeyler? Bir yaranın acısı dinse de hatırası kalıyor bence. Bir kalp yarası kapansa da sızısı geçmiyor. Bu yüzdendir galiba dayanıp dayanıp en ufak şeylere ağlayışımız. Yaralar kapanıyor, acılar geçiyor yeni bir gün doğuyor ve biz unutuyoruz. Kesinlikle bazı şeyleri unuttuğumuzu zannediyoruz. Gözlerimizin dalmasına, yutkunmamıza sebep olan şeyleri bastıramazken bile unuttuğumuzu zannetmek istiyoruz. Ve içimizde tüm bunlar olurken tabiki hayat devam ediyor. Ev, okul, İş, aile, arkadaşlar, akrabalar... Bunları da geçiyoruz ertesi gün etmeyi başarıyoruz da kendimizden geçemiyoruz. İnsan en zor sınavı kendisi ile veriyor galiba; yanlız kaldığı her anda, başını yastığa koyduğu her karanlıkta.
.. hiç sevilmemek değil de, sevildiğini zannetmek çok kötü bir his.
Kendini insanlığa adarken, bir o kadar uzaklaşma tezatlığı... Bir insana tutunmak isterken bir kaç kelimeye, kitaba tutunuruz. İnsan insana tutunamaz; bu kabullenişi yaşar ve tutunuruz müziklere. Şiirlere tutunuruz. Tutunuruz bir yalnızlığa. Ve ardına oluşan münzevi* yaşamımızda; “Mücadele etmemizin sebebi dünyayı değiştirmek için değil, dünyanın bizi değiştirmemesi için.” Bu yaşamda ne istediğini bilmeyen ama ne istemediğini bilen bir kitleyiz. Ve bizim zehirlenmemiş bu çağın insanları arasında, bu boş dünyada bu kadar dolu olduğumuzun zannedip*, fark ettiğimizde farkında olunduğumuz yanılgımız en büyük yanılgımızdı aslında. 𝔈.𝔇. *Münzevi: Uzak yaşam sürdüren kimse. *Zannetmek: Kendi içimizde doğruluğuna inandıklarımızın sancılı yok oluşu...
951 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.