Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zavallı Solgun Çocuk
Zavallı solgun çocuk, niçin böyle çığlık çığlığa söy­lüyorsun hırçın ve nobran şarkını, çatıların efendisi ke­diler arasında kaybolup giden şarkını? Pembe ipekten ağır perdelerini bilemediğin ilk katların pancurlarından sızamayacak ki şarkın. Yine de söylüyorsun şarkılarını inatla, tek başına yü­rüyen, kimseye güvenmeyen, yaşamını kazanan bir kü­çük erkeğin dirençli güveniyle. Senin de bir baban oldu mu? Ya da hir yaşlı kadın oldu mu, akşam meteliksiz eve döndüğün zaman, döve döve, sana açlığını unuttu­ran. İşte çalışıyorsun kendi ekmeğin için: bütün gün so­kaklarda ayakta, sırtında büyükler için yapılmış, üstün­den dökülen soluk giysiler, boyundan büyük bir zayıflık­la, karnını doyurmak için, şarkı söylüyorsun canhıraş, kaldırırnda oynayan öteki çocuklara çevirmeden o hay­laz gözlerini.
Sayfa 68 - DeyişKitabı okudu
Ben arzulu gecenin o adamıyım. Yazık! Boşa çekiyorum ülküyü çalan halatı Bir tutam tüy söylüyor soğuk günahlarımı, Çok usul geliyor kulağıma sesler artık! Ve bir gün, yorgun, boş yere çekmekten bu ipi Taşı atıp ucuna asacağım kendimi.
Reklam
-Gök ölü. -Sana doğru koşuyorum, ey madde, ver Unutuluşunu Günahın ve yaban ülküsel'in Bu kurbana, sınırını paylaşmaya geliyor Mutlu insan sürüsünün uzandığı o yerin. Çünkü bir duvarın dibinde alık alık Duran sürme çanağı gibi boşalmış beynim Hıçkıran düşünceyi giydiremiyor artık Karanlık bir ölüme doğru esnemekteyim
Tedirgindim, varsın, içli sözcükler dudaklarımda gezinsin dedim, ve, ölmüş birine, ba­şımız sağ olsun diyen bir ses tonuyla, mırıldanarak yürüdüm: "Sondan bir önceki hece öldü, öldü o, evet öldü, zavallı He­ce," böylece, endişeden kurtulduğumu sanıyordum, gizli bir umudu da vardı, bir duayı genişleterek gömmek istiyordum tümceyi, korkunç! - kolayca tasımlanabilen ve gerilimli bir büyüyle ...
atalardan beri sıkılmış yumruk açılmaz perçinlenmiş çaresiz kafasının ötesinde tarihe karışmış miras
Reklam
Can Sıkıntısı
Yatağından daha derin bir rüya görmek istemiyorum. Yahut ıssızlığı daha iyi bilmek ölülerden, Pişmanlığın bilinmez kıvrımlarında uçmak istemiyorum; Ve karanlık yalanların ardından taddığın lezzetlerden
Can Sıkıntısı
Bir yüreğe, kötünün ellerinden iz kalmayan bir yüreğe; Kefenime gizlenmiş, soluk soluğa koşuyorum. Bir başıma uyuduğum geceler, ölmekten korkuyorum.
"Yatağından daha derin bir rüya görmek istemiyorum. Yahut ıssızlığı daha iyi bilmek ölülerden..."
Reklam
Feci olurdu Ne çok ne az Ama o denli kayıtsız..
Sayfa 38 - Deyiş Yay. çev. Erdoğan AlkanKitabı okudu
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.