Poyraz Karayel
Mutlu insanlar ölmeye mahkumdur, çünkü hikayeleri biter. Tarih yalnızca mutsuzları yazar. Size mutlu olunca ne olacağını söyleyeyim. Mutluluktan depresyona gireceksiniz, sonra yine mutsuz olacaksınız. Sokaklar, camlardan kendilerini aşağı atmış gencecik bedenlerle dolup taşacak, ambulanslar yetişmeyecek, morglar daha fazla ceset almayacak, evlatlarını kaybetmiş ana-babaların feryatları arş-ı âlâ’yı titretecek. Eyy, zavallı insanoğlu! Mutluluk diye bir şey yok, kendimden biliyorum. Öyle bir şey yok.
Dünyayı sırtına alanlar koltuklara tapar, gökyüzünü görmezler. Lakin dünyayı tekmeleyenler ise gökyüzüne bakıp yaratıcının mucizesine biat ederler. Ey zavallı insanoğlu senin taptığın neydi ki bu kadar aciz kaldın mahşer gününde...
Reklam
Süheyil Aydın
Süheyil Aydın
İnsanoğlu, karşıdakinin nezaketinden cesaret alarak, toplum içinde sözlü ukalalık yapıp, sadece egosunu tatmin etmenin zevkini yaşarken, ne kadar zavallı olduğunu, çoğu zaman farketmez.
Ey zavallı insanoğlu! Mutluluk diye bir şey yok, kendimden biliyorum. Öyle bir şey yok! | poyraz karayel
Ölünce...
ölünce ne olacağını bilmemek delirtmedi beni hiçbir zaman, ben olaya hep tersten baktım. beni geride neler olacağını bilememek delirtiyor. 1900 lerin başında ölen bir bilim insanı newton fiziğini evrenin yasası sanıyordu şimdi ise öyle olmadığını biliyoruz. 15 sene önce ölen birisi telefon denilen cihazdan görüntülü konuşma yapabileceğini veya film izleyebileceğini hiç bilemedi. şimdi bu düşünceyi tarihe yay. her ölen neler kaçırdı, biz neler kaçıracağız kim bilir ? ne dinler, inançlar kepaze oldu tarihten silindi, bizden sonra neleri kepaze olacak ? ne hastalıklar bir iş günü izin alınacak kadar önemsiz olacak. ne devrimler ne savaşlar ne kıtlıklar ve bolluklar olacak. insanoğlu neye evrilecek? neye dönüşeceğiz ? güneş genişlemeye başlayıp insanlar yer yüzünden silinmeye başlayınca kaçabilecekler mi yoksa zavallı dinozorlar gibi müze malı mı olacaklar ? güneş sönüp sistemimiz koca bir karanlığa dönüşünce, bizi kim bilecek? ya da bilecek birileri kalacak mı ?
Hz Mevlana ...
Hazret-i Mevlânâ Eğitim Vadisinde Henüz Otuz Küsür Yaşlarında İken Zâhiri Bilginin Zirvesine Yaklaşır. Alacağı Mesafe Neredeyse Kalmamış Gibidir. Tam O Sıralarda Karşısına Sır Dolu Esrarengiz bir Derviş Çıkar : Şems-i Tebrizî. Elini öpüp kaybolur. Daha sonra tekrar gelir ve öyle bir sual sorar ki, kitapların satırları cevaptan habersizdir.
Reklam
197 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.