Biri susarak okunu tanıdı , öbürü kusarak okunu kırdı . Kaçınılmaz bir zavallılık ve bana açıklıktan söz edivermiş , netlik , doğruluk , yalınlıktan . İçi , götü , ciğerleri , kalbi , böbrekleri titrerken ...
Beni hiçbir ışığın altında göremeyecek o!
Bildiği hiçbir ışığın! Çünkü ışığı yok onun!
Ben, siz, peygamberiniz olduğunu iddia ettiğiniz kişi... hepimiz gayet hayvanız. Burada bu hakaret unsuru olarak kullanılıyorsa, bu zavallılık olur.
Yaratma iddiası size ait. "Yaratıldı, onu da Allah yarattı"da herhangi bir rasyonel yan yok.
Bu halinde, zihnimde yaşattığın mağrur, müstağni, kuvvetli, iradeli kadınla kıyas edilemeyecek kadar sarih bir zavallılık vardı.
Yeryüzündeki aşk olasılığı ve süreci de karıncaların karşılaşmaları ve yaklaşık 10 saniye birbirlerine dokunmaları oranında. Ne zavallılık!
Sayfa 115 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
Biri susarak okunu tanıdı, öbürü kusarak okunu kırdı. Kaçınılmaz bir zavallılık ve bana açıklıktan söz edivermiş, netlik, doğruluk, yalınlıktan. İçi, götü, ciğerleri, kalbi, böbrekleri titrerken... Beni hiçbir ışığın altında görmeyecek o! Bildiği hiçbir ışığın! Çünkü ışığı yok onun!
Sayfa 113Kitabı okudu
Buna öyle ikna olmalıyız ki, kalabalığın bütün zaafları bize nefret edilen şeyler olarak değil, ama gülünç şeyler olarak görülsünler ve Demokritos'a Herakleitos'tan daha çok öykünelim. Çünkü sonuncusu halkın karşısına kaç kez çıksa ağlardı, diğeri gülerdi; Herakleitos'a, yaptığımız her şey zavallılık olarak görünürdü, Demokritos'a saçmalık olarak. Öyleyse her şeyi hafifletmek ve ferah bir ruhla bunlara katlanmak gerekir; yaşama kederlenmek yerine, gülmek daha insancıldır.
