Keşke bu yazı gerçekliği yansıtmasa
Gelinlik denen kefenlerin içine sok onu. Evlilik denen tabutlara tık. Ve ailenin dibine, en dibine göm. Kucağında çocuklar, kalbinde korkular. Oradan dışarı çıkamasın, sokağa adım atamasın. Utanç ve çaresizlikten güzel elbiseler dik üzerine. Saçlarını dikenli taraklarla tara; aralarına zehirli çiçekler dola. Üzerine güzel güzel kapılar kapa.
Canım alırlar ecelsiz Sığdıramam kitap Ahmed Arif 🌼✌️ #Halepçe binlerce kürdün katledilmesinin adı. Halepçe soykırımdır. 16 Mart 1988'de Halepçe ve çevresine yönelik kapsamlı ve nihaî saldırı başlatıldı. Irak ordusu önce bölgeyi konvansiyonel silahlarla bombalayarak camların kırılmasını sağladı. Sonra da kimyasal bombalar devreye girdi. Camlar kırıldığı için içeri kaçanlar da zehirli gazlardan kurtulamadı. “Anne..! Elma kokusu geliyor...”, diyen çocuğu unutma. Halepçe katliamını unutturma.
Reklam
“Ey Âdemoğlu! O elma zehirli, hala anlamadın mı?”
Sayfa 15 - Hayy KitapKitabı okudu
Seni sevmeyen birisine dokunmak, zehirli olduğunu bildiğin elma gibiydi; elmanın da seni sevmesi şart değildi ama onu yiyemiyordun. Herkes yediği elmayı severken, sen elmayı yemeden sevmeyi öğreniyordun. Ve daha da kötüsü, senin zehirli olduğunu sandığın ve dokunamadığın elmayı, bir gün birisi, karşında ısırabiliyordu. İşte buna da sınırlı mutluluk deniyordu.
Sayfa 260 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
"Seni uyarmalıyım Edie. Bu peri masalındaki prens ben değilim. Ben kötü adamım. Zehirli elma, alev püskürten canavar."
464 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 28 days
kelimelere hayat veren kadın
Nazan Bekiroğlu...... Kelimelere hayat veren kadın.... Kaleminde kendimi bulduğum ve her yazdığını içselleştirdiğim bir yazar. Çok etkilendiğim bir yazıyı okurken kendime şunu söylüyorum: " Yeryüzünde her insan aynı duyguları yaşıyor ama sanki tek biz yaşıyormuşuz gibi hissediyoruz çoğu zaman. Sadece bizim yaşadığımızı hissettiğimiz o derin
Yerli Yersiz Cümleler
Yerli Yersiz CümlelerNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20171,368 okunma
Reklam
Aklım takıldı..
Ne şu andan öncesi ne şu andan sonrası Dedim ya; bir tek şu anın ciddiyetindeyim. Hayallerim yok sana uzun uzun anlatabileceğim ama çok istersen kurarım tabi senin için ve illâ merak ediyorsan hatırlarım elbet canımın yanmışlığını da zira unutmuş değilim. Ruhumda dikiş izlerim.Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için! Hiç söylenmemiş sözler duymaya ihtiyacım var, ve belki yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var, yetmiyor bildiklerim.Şimdilik, baş edilir gibi değil içime çekilmişliğim.Sözlerini duyuyorum; düşüncemi zorlayan, aklımı sana uçuran. Her anlamaya çalıştığımda merak edilen oluyorsun. Anlamak istemiyorum merak etmekten korktuğum için! Yoksa buradayım yani, yörüngendeyim.Masallar tadındayım. Zehirli elma hevesindeyim! Bul beni! Lakin ne soru istiyor canım ne cevap. Ne bir beklentim var ne de bir söz verebilirim. Bulursan, sadece bulduğuna sevineceğim! Ve eğer geleceksen, seni burada bekleyeceğim. ... Özür dilerim bu kadar yorgun olduğum için!
Can Yücel
Can Yücel
"Seni sevmeyen birisine dokunmak, zehirli olduğunu bildiğin elma gibiydi; elmanın da seni sevmesi şart değildi ama onu yiyemiyordun. Herkes yediği elmayı severken, sen elmayı yemeden sevmeyi öğreniyordun. Ve daha da kötüsü, senin zehirli olduğunu sandığın ve dokunmadığın elmayı, bir gün birisi, karşı da ısırabiliyordu. İşte, buna da sınırlı mutluluk deniyordu."
Ulrike...
Tümü sessiz ve beyaz. Beynimin içi sessiz ve tavan gibi beyaz. Sesim beyaz çıkacak, konuşmayı denersem. Beyaz tükürüğüm ağzımın kenarında bir burukluk bırakıyor. Gözlerimin içi, midem, boş atan damarım sessiz ve beyaz. Bir akvaryumda yelpaze yüzgeçlerim kaybetmiş, sessizlikte batmamaya çalışan bir Japon balığı gibi çekingenim. Sürekli olarak
Spinoza’nın Kötülük Problemi
Spinoza’nın kötülük problemine getirdiği çözüm şudur:Hiç bir şey kendi kendisinde kötü değildir. Bir şeye içsel olan bir kötü söz konusu değildir. Olsa olsa kendimize yönelen dışsal bir etkinin bizim bedenimiz- zihnimizdeki idea da buna dahil- üzerinde ‘olumsuz etkisi’ söz konusudur. Örneğin zehirli akrep zehir içermesinden dolayı kötü değildir, onun zehri, kendi conatusunu sürdürme çabasına ve onun var oluşuna denk gelir. Akrebin zehri insana zarar verdiğinde bu insan için kötü bir durumdur. Çünkü zehir, insanın bedeni üzerinde olumsuz etkide bulunur. Zehire alışmış insan için zehir kötü olamaz; bu da gösterir ki zehirin kendisi kendi içerisinde kötü olarak addedilemez. İnsan eylemlerine gelirsek, bizim üzerimizde yıkıcı etki doğuran olumsuzluklar bizde olumsuz fikre tekabül ederek biz de şeyin kendisine dair kötü bir imge oluşur. Kötülük, bir durum halinin şey üzerindeki olumlu ve olumsuz etkisidir. Bunun dışında kötü veya iyi diye bir şey söz konusu olamaz. Tanrı Adem’e elmadan yememesini söyler, çünkü elma Adem’in beden yapısı üzerinde bozucu bir etkiye sahiptir. Adem bunu bir emir olarak alsa dahi. Peynir bazı bedenler üzerinde olumlu etkide bulunurken bazıları ondan haz etmez ve ona dair imgesinde kötü bir izlenim söz konusudur. Demek ki şeyler kendi içerisinde ne iyidir ne kötüdür. İnsan da ne iyidir ne kötüdür, çıkarların bizatihi onun üzerindeki etkilerin değerlendirilmesi ve bu etkilerin olumlu ve olumsuz durumları söz konusudur.
315 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.