Başlangıçta sadece SU vardı.
Evvelce gök, ay, güneş, hava, ateş, toprak ve ağaç yoktu: Sadece SU vardı.
....
SU kaybolmaz. SU döner. SU dolaşır. SU akar.
SU gezer. SU uçar. SU yutar. Su uyur.
Ve SU bilir.
Buket Uzuner'in “Tabiat Dörtlemesi” olarak planladığı ‘Su, Toprak, Hava ve Ateş’ serisinin ilk kitabı
MURAT MENTEŞ: Popülerdiniz.. Fakat romanlarınızda felsefi görüşler ağırlıkta?
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR: İnsanları eğlendirmek iktifa etmez. Batıl itikatlardan doğan aldanışlardan uzaklaşmaya ve haysiyetlerini korumaya çağırmak da lazım.
MURAT MENTEŞ: İşe yaradı mı peki?
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR: Efendim ne gezer!.. Cehalete bağlayan ve alçalmaya iten kabuller ağır bastı. Çoğu kimse, zihinsel bakımdan zayıf düştüğünü fark edemez. Okumaya, bilgilenmeye de üşenir.
MURAT MENTEŞ: Netice?
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR: Her ahmak kendini zeki zannetmek suretiyle mahva sürüklenir.
Kısacık bir klasik, belki bir güne hatta üç-dört saate sığar. Ama bu kitapla aklımda özdeşen sembolik bir aşk oluştu okudukça. Ve ben de bundan bahsetmek istiyorum.
Kitap aslında adından da anlaşılacağı gibi "karşılıksız bir aşk"ı anlatıyor. Ama bana kalırsa aşk fikri yaban, vahşi, bencil fikirleri barındıyor. Oysa kitaptaki aşkımız
Bu yüzden kitapta tarihi olaylardan çok, hoşuma giden alıntıları paylaştım. Kitapta hurafeleri, iftiraları baz alarak kurgulanmış tarihi bi içerik olmayan romandır. O dönemde 100 bin haşhaşinin yaşadığı iddia ediliyor. Bu rakam oldukça uydurma bir rakamdır. Zira rakamların sayısı gerçek olsa Selçuklu'da bütün devlet kademelerini kontrol