Çanglu, büyük bir şehir; Kubilay Han’ın hükümranlığı altında ve onun bastırdığı kâğıt parayı kullanıyor. Halkı Budist, bir özellikleri de ölülerini yakmaları. Şehirde fazla dikkatimi çeken bir husus olmadı, yalnız pek görmediğim bir yolla tuz elde ediyorlar. Size onu anlatayım: Şehrin az ilerisinden getirdikleri toprağı, bir yere yığıyorlar. Toprakta tuz yoğunluğunun çok olduğunu sanıyorum. Sonra bu yığının üstüne su döküyorlar. Ayrıca kenarlarında kanallar açtıkları için su bu kanallardan akıyor ve bir havuzda toplanıyor. Tortulu görünüşte olan bu suyu kazanlara koyup kaynatıyorlar; bembeyaz, saf, tertemiz tuz elde ediyorlar. Bir Budist rahibi ile konuşuyorduk, bana dedi ki: 'Tuz, bizim için zenginlik kaynağıdır. Bütün komşu şehir ve memleketlere tuz ihraç ederiz, çok da para kazanırız. Gelirimizin büyük bir kısmı tabii Kubilay Han’a aittir. Böylece hem biz kazanmış oluruz hem de Kubilay Han’ın hazinesi dolmuş olur.
AŞK..
Hediyeler şunlardı : Ün, Aşk, Zenginlik, Zevk, Ölüm Adam uzun uzun düşündü, en sonunda aşkı seçti ve perinin nemlenen gözlerine dikkat etmedi.Yıllar, yıllar sonra adam boş bir evde bir tabutun yanında oturuyordu. Ve sürekli kendi kendine, "Teker teker gittiler ve beni yalnız bıraktılar; işte en sevdiğim ve en sonuncusu burada yatıyor. Yalnızlık üstüne yalnızlık geliyor, çünkü hain tüccar aşkın bana sattığı mutluluğun her bir anını binlerce saatlik kederle ödedim. Onu kalbimin en derin yerinden lanetliyorum." diye konuşuyordu.
Sayfa 14 - Çeviren ve hazırlayan : Derya Öztürk
Reklam
+307
Bir şekilde rekabet etmen gerektiğinin farkında olmak ve yine de zenginlik ve güzellik bahşedilmemiş olmak için , çocuğunu bir motele götürürken “Şehrin senin yaşadığın kısmı” hakkında düşüncesiz bir yorum yaptığını duymak için , varlıklı entelektüellerden oluşan bir ailede doğmuş olsan daha çok “sanatçı” olabileceğini öğrenmek için , aşkın asla gerçekleşmeyeceğini çünkü senin hayran olduğun Perry gibi tiplerin , P K gibilerini istediklerinden , hep ulaşılmaz kalacaklarını öğrenmek için , bir devrimci olamayacağını öğrenmek için , Ütopyaya istediğin kadar insansan ve onu hayal etsen de , ekmeğini kazanmak için memleketinde çalışıp didineceğini ve o ekmeğin üstüne yağ sürebilmekten memnunluk duyacağını öğrenmek için , Paranın , hayatı bazı açılardan pürüzsüz bir hale getirdiğini öğrenmek ve şayet paran azsa hayatın nasıl zor ve tatsız olacağını hissetmek için , - Okur notu : DOĞARSIN BU PARYA DÜNYAYA
Mutluluk!
"Bilge doğal ve zorunlu zevklerle yetinir: Yaşamak için gerekli olan yemek, içmek, uyumak; rahatlık için gerekli olan başını sokacak bir eve ve üstüne giyecek giysilere sahip olmak; son olarak da mutluluk için gerekli olan dostluk ve felsefe... Bu nedenle, durmadan elinde bulunmayan ve sınırsızca artsalar bile insanı tatmin edemeyecek olan zevklerin (Ne doğal ne zorunlu olan zevkler: şan-şöhret, iktidar, zenginlik) peşinde koşan akılsız kişiden daha mutludur."
Gerçek zenginlik...
"...Gerçek zenginlik, ne kadar çok paran olduğu değildir. Gerçek zenginlik, o parayı nasıl kullandığındır. Narin, kendini geliştirebileceği birçok kurstan faydalandı. Derslerinin neredeyse tamamına katıldı. Üstüne birçok tiyatro oyunu sahneye koydu. Okuldaki farklı yiyeceklerin tadına baktı. Oyunların birçoğunu oynadı. Üstelik sadece bunlar da değil. Zor durumdaki arkadaşlarına en çok yardımcı olan öğrencilerimizden biri oldu."
Sayfa 117Kitabı okudu
Kötülenen dünya
Kişi bu dünyayı mal biriktirip yığma, böbürlenme, makam, mevki peşinde koşma, yükselme ve şöhret olma ve yoksul düşerim korkusuyla zenginlik üstüne zenginlik katma şeklinde değerlendirirse, onun dünyası yerilecek bir dünya olur.
Sayfa 37
Reklam
196 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.