İstanbuldan Mardin'e uzanan ve her şeyin başladığı o tren yolculuğunda Meltem ve Murat'ın hikayesine ortak oluyoruz. Kitabı çok derine inmeden anlatmak istiyorum çünkü alın okuyun! Anlatılmaz yaşanır cinsten bir kitap. Kitap Mardin'e ait tarihi bilgiler, mistik hikayelerle taçlandırılmış.
Murat yolculukta insanların hikayelerini dinlemeyi çok seviyor trende ilgisini çeken gizemli kadının hikayesini merak eder. Bir şeylerden kaçarcasına trene binen Meltem yolculuğunda Murat ile tanışıyor gidecek yeri olmadığı için Murat'ın teklifi ile Mardin'e gidiyor.
“Bu benim acılarıma dayanma, tahammül etme yolum” dedi Meltem. Yüzüne yansıyan ay ışığını parmağıyla severek. “Yeni adın Hivron olsun” dedi Murat. “Ay ışığı demek...”
Meltem içinde her acısına ayrı isim koyduğu kadınları Zeynep, Eylem, Kader ve Hivron bir kadın 5 isim ve 5 hikaye okuduğumuz zaman her şey oturuyor yerine. Hepsinde ayrı etkilendim hepsine ayrı ağladım okurken uzun zamandır beni böyle etkileyen bir kitap okumamıştım kitabı bitirdiğimde dondum kaldım resmen!
Biraz Murattan bahsedeceğim kardeşleri Ruhat, Welad, Rosida anne ve üvey anne Hedla hepsinin hikayesi ayrı yürek yakıyor.
" Ben Rosida, on dokuz yaşında ölmeyi bekleyen bir kızım..."
Tekrardan söylüyorum mutlaka okuyun!