Otomatik Portakal...
İlk sayfadan itibaren tüylerimi diken diken eden kitap...Tüm o yaşattığı acılara, yaptığı barbarlığa rağmen henüz 15 yaşında olan Alex durduramadığı bir dizi olay silsilesi içinde kalıyor. Uğradığı ihanet onun hayatının dönüm noktası oluyor. Öyle ki hayatında saygı duyduğu tek şey müzik olan Alex artık değil müzik dinlemek, müziği aklından geçirince bile inanılmaz acılar hissediyor. Başkasına yaşattığı acıları tek tek yaşayan Alex bu hislerinden kurtulmak için ölmeyi dâhi göze alıyor. Alex'in 2. değişimi ölümü göze almasından sonra gerçekleşiyor ve bu da kitabın sonunu kestirmemizi engelleyen ana etken oluyor.
Daha önce hiç okumadığım bir yazar Anthony Burgess. Ama Otomatik Portakal beni o kadar etkiledi ki yazarın farklı kitaplarını okumak için âdeta can atıyorum.
