Namaz, ona şimdiye kadar boş bir takım harekât gibi gelmişti. Bu ince canlı vücut şimdi yatıp kalkarken, bilhassa başı secdede iken, Haso'nun anlayamadığı korktuğu esrarengiz bir varlıkla temas ediyor, anlaşıyor gibi geliyordu. Kalın sesin bir kuş kanadı yavaslığıyla odanın, sakin havasını titreten, bir "Allahü Ekber" deyişi vardı ki Haso'nun zihnini acayip bir surette karışıyordu.