Hoca Efendi Hazretlerinin âlî tavsiyeleri: Beş vakit namazını ta'dil-i erkân ile vaktinde kıl, yani başka ibadete gücün yetmez. Namazın nihayetindeki tesbihleri yap, yani başka zikri yapamadım diye teessüf etme. Yedi kebairi terk et çünkü sağairi arayacak zamanda değiliz. İttiba-ı sünnet et, zira bu zamanda arkasında gidilecek ve harekâtı taklide değer saf, hâlis ve muhlis bir hâdî –ki o da seni yine bu yola götürecektir– maalesef bulamayacaksın. Belki bu yola çıkaracaklar vardır. Fakat kömür ile elması kim fark edecek? Öyle ise sen çalış, ondan daha iyi kılavuz bulamazsın. Barla Lâhikası
6.cilt
1387. Yine Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allah'ı zikretmek ve O'na yaklaştıran şeylerle, ilim öğreten âlim ve öğrenmek isteyen öğrenci bundan müstesnadır." Tirmizî, Zühd 14. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 3. ... Allah'ı zikir, yani daima O'nu anmak, kalbinde ve gönlünde bulundurmak, O'nun murakabesi altında olduğunu bilmek, kişiyi Cenâb-ı Hakk'a yaklaştıracak ibadet ve tâatleri yapmak  iyi bir kul olmanın gereğidir. Bu niteliklere sahip bir mü'min aynı zamanda zâhid yani dünyaya ve dünyalığa esir olmamış iyi bir insandır. İşte bu özellikler değerli ve kıymetlidir. Değerli ve kıymetli bir başka nitelik de ilim ve bilgi sahibi bir öğretici veya ilim öğrenmeye arzulu ve istekli bir öğrenici olmaktır. İlmin ve bilginin üstünlüğü tartışılamaz. Dolayısıyla âlimler üstün vasıflı insanlardır. Çünkü onlar Allah'ı en iyi bilen, O'na gereken saygıyı gösteren, bilmeyenleri öğreten ve eğiten seçkin insanlardır. Bu özellikler en büyük hayır ve en üstün fazilettir. İlim yolundaki öğrenciler de aynı durumdadır; onlar da ileride âlim olacak ve insanlara fayda sağlayacak, İslâm'ın öğretim ve eğitimini devam ettirecek kimselerdir.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
İbadet; bazı Müslümanların zannettiği gibi, sadece namaz kalmak, oruç tutmak, zekatını vermek, hacc ve umre yapmak, dua ve zikr etmekten ibaret olmamaktadır. Bunlara ilaveten; bütünüyle insan hayatını kucaklayan, yeme-içme adabından devlet idaresine, hükümet siyasetinden maliye ve ceza hukukuna kadar tūm terbiye ve ahlak kuralları ile kanun, nizam ve gelenekleri de içine alan bir genislige sahip bulunmaktadır.
Kustuklarım
Ben ki Şems'e tutkunum Zifir anlamaz beni. Bir Yunus şiiriyim Molla anlamaz beni. Ben ibadet ehliyim, mirabımdır gözlerin. Toprağa karışmayan Çamur anlamaz beni.
...Mevlana nın kahve kelimesini bildiğimiz içeceğin ismi olarak değil şarap anlamında kullandığı hemen fark edilir. .......... uyarıcı etkisi dolayısıyla XV. yüzyılın başlarından itibaren dervişler tarafından ibadet ve zikir esnasında uzun süre zinde ve uyanık kalabilmek için kullanıldığı yaygın kanaattir....
"TARAFSIZ..."
Bu kelimeden iğreniyorum. İnsan, taraf demek... Tarafsız fikir, cisimsiz gölge gibi birşey... Lokantanın yemek listesinde bile taraf var... Tarafsız yemek isteyen "bana 250 gr. karbon-hidrat getirin!" demekten başka ne yapabilir? Oradaki, renk, koku, lezzet, ton. mâna ve herbirinin arasında ince, kalın farklar var; mutlaka taraf
Reklam
1.000 öğeden 961 ile 970 arasındakiler gösteriliyor.