Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zikrin hakikati, bir emir ve yasakla karşılaşıldığı zaman Allah'ı hatırlamak, günah vaktinde günahtan uzaklaşmak, ibadet vaktinde emir ne ise yapmaktır. Eğer zikir onu bu hususlara sevketmezse, onun zikrinin hakiki zikir olmadığına, sadece nefis konuşması olduğuna işarettir.
Sayfa 195
125 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Eser, Sufiliğe nasıl gidilir sorusuna cevap niteliğinde... Kitap, Sufizm'in bir yaşam felsefesi olduğunun, örneğin meditasyon kelimesinin ilk olarak akla Hinduzm ve Budizm'i getirdiğini oysa ki bu iki isim yerine tefekkür ve riyazet kavramlarının ilk olarak gelmesi gerektiğine vurgu yapıyor... Sufizm'in hiç bir dine ait olmadığını savunan yazar bunun bir yol olduğunu anlatarak kişilerin öncelikle kendi iç dünyalarını arındırmalarını ve bu arındırmanın sadece zikir veya ibadet ile olmayacağını, kişinin tüm hayatını nefsten arındırarak bu yolda ilerleyebileceğini yalın bir dil ile anlatıyor... İslam inancına göre zikrin bu yolda etkilerinin neler olduğu ile beraber İncil'den de ayetlere yer verilmiş... İnsanın ruhunun bedende hapis halinin, özgür kalmasının nasıl mümkün olacağını, bunun için meditasyonun ne kadar önemli olduğunu, madde dünyasından mana dünyasına geçişin ancak zihni susturup, mana ile mümkün olacağının anlatıldığı bu eser, soru cevap halinde yazılmış... Bu tarz kitaplara ilgi duyuyorsanız okumanızı tavsiye ederim...
Sufi Meditasyonu
Sufi MeditasyonuHazret İnayet Han · Okyanus Yayıncılık · 200823 okunma
Reklam
Ramazan Ayı’na Yanlış Perspektiften Bakma
Merkez Muslihiddin Efendi (k.s.) birgün talebesinden; `Dolaptaki şişeyi getirmesini’ ister. Talebe koşup, `Hocam, burada iki şişe var. Hangisini getireyim? ` deyince, Hocası, `Hayır, bir tane var` diye cevap verir. Talebe ısrar edince de; `O halde birini kır` der. Talebe şişeyi kırınca, bir de ne görsün hiçbir şişe kalmaz ortada. Meğer talebe şaşı
Bu adamlar kendilerince kutsal bildikleri şeye “dava” diyorlardı ve kendilerini de o davanın “dai”si olarak tanıtıyorlardı. ibadet ettiklerini görmedim, hatta abdestsiz gezdikleri de oldu, ama tespihlerini hiçbir gün ihmal etmediler. Zikir olarak ne okudukları ise, doğrusu hiç merakımı çekmedi. Sureta baldırı çıplak ve cavlak ışık idiler ama torbalarında her türlü silah vardı. Ben katlanabilen bir kılıcı ilk kez onların torbasında bir ney kamışının içinde, hançer ve muştaları da acıktıkları zaman bölüp yedikleri somunun karnında gördüm. Bana acıdıkları için mi, yoksa hakkaniyetten yana olmak kastıyla mı bilmiyorum; yardım etmeyi taahhüt ettiler. Belki de şeyhlerinin adı İsmail olduğu içindi, bilemedim. Dört hafta boyunca yanlarınca gittim, bin bir hallerine şahit oldum. Bir gün gördüğüm kişiler diğer gün başkalar oluveriyorlardı. Nereye varacağımızı onlar belirliyor, ancak her vardığımız yerde İsmail’i arayıp sormamız eksik olmuyordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.