Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkçüler ve Fesahatçılar
Türkçülerin lisani umdeleri, fesahatçilere ait nokta-i nazarların zıddı olmakla beraber, "tasfiyeci" namını alan lisan inkılapçılarının nokta-i nazarlarına da muvafık değildir. Tasfiyecilere göre, bir kelimenin "Türk" olabilmesi için, onun aslen bir "Türk cezri"nden gelmesi lazımdır. Buna binaen "kitap, kalem,
Türkiye'nin milli lisanı "İstanbul Türkçesi"dir, buna şüphe yok! Fakat İstanbul' da iki Türkçe var: Biri konuşulup da yazılmayan "İstanbul lehçesi", diğeri yazılıp da konuşulmayan "Osmanlı lisanı" dır. Acaba milli lisanımız bunlardan hangisi olacaktır? Bu suale cevap vermeden, lisanımızı başka lisanlarla
Reklam
İstanbul Türkçesi Türk lehçelerinin en güzeli, en işlenmişi, edebiyat ve ilimce en zenginidir.
Yazı dili ve konuşma dili
Türkiye'nin milli dili İstanbul Türkçesi'dir; buna şüphe yok! Fakat, İstanbul'da iki Türkçe var: biri konuşulup da yazılmayan İstanbul Lehçesi, diğeri yazılıp da konuşulmayan Osmanlı, dilidir. Acaba, milli dilimiz bunlardan hangisi olacaktır?
Avrupa'daki Sahipsiz Türkler Hunlardan başlayarak daha sonra Avarlar, Peçenekler, Kumanlar, Oğuzlar ve Tatarlar bin seneyi aşkın bir zaman Türkistan anayurdundan kalkarak Fransa ve Roma içlerine kadar fetihler yapmışlardı. Fakat bu fetihlerin hepsi maksatsız ve milli menfaatlerden uzak fetihlerdi. Avrupalılar ve Asyalı Çinliler fethettikleri
İstanbul Türkçesi, Türk lehçelerinin en güzeli, en işlenmişi, edebiyat ve ilimce en zenginidir.
Türk Milleti ve Turan: Mektep BaskısıKitabı okudu
Reklam
İstanbul
İstanbul'un bir başkent esinlemesinin olması, yalnız Osmanlı Türklerini ilgilendirmez. İstanbul, biricik Türk Hakanlığı'nın 'başkentidir.' Bundan dolayı, bütün Türklerin yöneldiği kıbledir. Bundan başka İstanbul, İslam hilafetinin de merkezidir. Öyleyse İstanbul'un, ulusal esinden başka, dinsel bir kutsallığı da vardır. İstanbul Türkçesinin bütün Türklere ulusal dil olması, bu esin ve kutsallığın dile geçmesi dolayısıyladır. Fazla olarak İstanbul Türkçesi, Türk lehçelerinin en güzeli, en işlenmişi, edebiyat ve bilim bakımından en zenginidir.
İstanbul Türkçesi Türk lehçelerinin en güzeli, en işlenmişi, edebiyat ve ilimce en zenginidir.
Millet, kültür, ilim ve kültür, dille yapılır. Ziya Gökalp gibi emperyal kültürle yetişmiş aydınlar, dil konusunda da radikal kopuş yerine gelenekle irtibatlı bir dönüşümden yana idiler, Batı'da emperyal devletlerden ulusal devletlere geçiş sü reci, medeniyet dilinden (Jingua franca) yerel dile (vernacular) geçiş olurak dile yansımıştı. Gökalp'in (2007: 77), İstanbul dilinin milli lisan edinilmesi teklifi, bu ikisinin ortasını bulma, telif arayışını ifade ediyordu: “İstanbul dilinin milli lisan ittihâzı ve Avrupa medeniyeti içinde bir Türk harsı ibddına çalışılması bir Türk milletinin teessüsüne hâdim olacak ve Osmanlı, Kıpçak, Özbek, Kırgız gibi tabirler mıntıka isimleri hükmünde kalacaktır.” Ama yeni rejim, bu konuda da onun gibi sağduyulu aydınların tavrı yerine Recep Peker (1889 1950), Mahmud Esat Bozkurt (1892-1943), Falih Rıfkı Atay (1894 1971), Mehmed Saffet (Arın) Engin (1900 1987) gibi radikal Batıcı aydınların kopuş eğilimini benimsedi. Din, dildi; Macarlar, Türkçe ile birlikte dinlerini de kaybederek Hıristiyan olmuşlardı. O halde Türk milletini İslâm'dan koparmak için Türkçe'den koparmak gerekiyordu. Standart yerel dil olarak İstanbul Türkçesi de özünde İslâm kültürünü taşıyordu. O yüzden öztürkçe adıyla yeni bir dille birlikte yeni bir din, yeni bir devlet yaratmak gerekiyordu. Devrin önde gelen Kemalist ideologlarından M. Saffet (Arın) Engin'in Saffet olan adını bile Arın olarak özleş tirmesi (!), dil mühendisliğinin sadece milli değil ferdi kimlikleri de değiştirmeye kadar, cinnet derecesine vardığını gösteriyordu.
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.