Stefan Zweig - Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski
Merhaba.
Usta bir yazardan üç usta yazarın yaşam öykülerine dair edebi bir ziyafet… Hem onları daha yakından tanımak için hemde bazı kitapları okurken yazarı tanımanın önemi açısından insana huzur veren bir eser Üç Büyük Usta.
- HoneredeBalzac (20 Mayıs 1799 - 18 Ağustos 1850, Fransa)
- CharlesDickens (7 Şubat 1812 - 9 Haziran 1870, İngiltere)
- FyodorMihayloviçDostoyevski (11 Kasım 1821 - 9 Şubat 1881, Rusya)
Stefan Zweig kendi ifadesiyle şöyle diyor: “Bu üç romancıdan her birinin kendine ait bir alanı vardır. Balzac toplum dünyasını, Dickens aile dünyasını, Dostoyevski bireyin ve insanlığın dünyasını anlatır.”
Bu kitabı ilk okuma nedenlerimden birisi hiç şüphesiz Dostoyevski içindi ve pişman olmadım. Kitapta en fazla bölüm ona ayrılmıştı. Bu kitap sadece bir biyografi kitabı değil aynı zamanda yazarların kitaplarına, karakterlerine dair de bilgilerin olduğu bir eser. Dili ağır bir kitap değildi. Bu üç yazar dışında başka yazarlara dair, onların eserlerine dair de bilgiler bulmanız mümkün…
Bu kitap ile bu üç yazarı yeniden keşfedebilir, onların eserlerine başka bir bakış açısıyla bir kez daha bakmanızı sağlayabilirsiniz. Kişisel olarak Dostoyevski hayranlığım bir kez daha arttı…
Stefan Zweig öyküleri, hikayeleri dışında kaliteli bir biyografi yazarı… Keyifli okumalar dilerim.
Üç Büyük Usta 
Stefan Zweig
Ben ismail'i yatırırım, tam kurban edecekken Allah koçu gönderiverir, diye düşünmemişti İbrahim. Çünkü o, Rabbinin ifadesiyle 'çok vefalı'ydı. Bir baba olarak, hemde çocuğunu çok seven bir baba olarak çalmıştı bıçağı. Pazarlık yapmamıştı. Ben tam kurban edecekken, sen koçu gönderirsin Ya Rabbi, dememişti. Pazarlık yapmadığı için koç yetişivermişti.
Sayfa 185Kitabı okudu
Şair Necip Fâzıl'ın veciz ifadesiyle:
O demde ki perdeler kalkar, perdeler iner; Azrail'e "hoş geldin" diyebilmekte hüner!..
Sayfa 43
Türkler'in İslamiyet'e ilişkin, özgür iradeleriyle gösterdiklerini biricik tavır onu kesinlikle reddetmek olmuştur; hemde aynı dönemlerde, göçebelikten yerleşikliğe geçişe bağlı olarak Şamanizm dışı dinsel arayışların Türkler arasında yaygınlaşmasına rağmen... Yani Türk halkı, dinsel arayışa girdiği dönemlerde bile, özgür iradesiyle, kimse boğazına kılıç dayanadığı halde gitmiş Zerdüşt olmuş, gitmiş Mani olmuş, Budist, Yahudi, Hristiyan olmuş ama bir türlü Müslüman olmamıştır.
Sayfa 226 - Literatür YayıncılıkKitabı okudu
