Eski zamanlardan beri -belki de İbn Haldun’dan beri- devletlerin sosyal, ahlaki, askeri, iktisadi ve siyasi alanlarda bir altın çağ yaşadığını ve akabinde ise düşüşe geçtiğini sonunda ise yıkıldığına dair bir inanç vardır.
Dolayısıyla düşüş döneminde olan devletlerde hep altın çağını yaşadığı döneme bir hasretlik olgusu söz konusudur. Bu, bazen