Z VİTAMİNİ Olay Örgüsü 1999 yılının son günüdür. Saat 19'da İsmet İnönü Bakanlar Kurulunu toplamıştır. Hasan Âli Yücel başbakan, Ahmet Emin Yalman Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Falih Rıfkı Atay Millî Eğitim Bakanıdır. İnönü'nün kardeşi Rıza ve oğlu Ömer de bakanlar arasındadır. Kabinede hayali isimler de vardır. İçişleri
Bir zamanlar boş gezmeyi iş yapmaktan çok seven üç ar­ kadaş varmış. Bugünden yarına geçinmek, gittikleri yerlerin birinden yüz bulsalar , beşinden kovulmak canlarına tak de­miş. Alın teriyle kazanıp gönül rahatlığıyla yemeyi de göz­lerine kestiremezlermiş, çünkü elleri işe yatkın değilmiş. Bir gün, uzun bir yolculuktan sonra, yüksekçe bir tepede
Reklam
Ali Haydar Efendi (k.s.)nin Tarikata girmesi..
Efendi Babam (Kuddise Sirruhů) tarikata girmeden evvel yaptığı sohbetlerinde, tarikat adamlarına kızardı ve derdi ki: "Ben, Buhara'yı gezdim, çok şeyh ve müridler gördüm ama hepsi bozulmuş. Hatta onları Yahudi ve Hristiyanlara benzetiyorum. Çünkü Yahudiler Musa (Aleyhisselâm)'a, Hristiyanlar da İsa (Aleyhisselam)'a
Sayfa 7 - Ahıska Yayınevi - 2018
Bizim, peygamberimzi ısırmasın diye ayağını yılan deliğinin üstüne kapatan Ebu Bekir'imiz, (r.anh) var. Suikastı haber alınca peygamberimizin yatağına yatan Ali'miz (k.v) var. Son yudum suyu birbirlerine gönderip susuz şehit olan sahabilerimiz var. Bizim, İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız, Sizden biriniz kendisi için sevdiğini Müslüman kardeşi için de sevmedikçe (istemedikçe) gerçek mümin olamaz, Size aranızdaki sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim mi, selamlaşınız, Hediyeleşin ki aranızdaki sevgi artsın, diyen bir peygamberimiz (s.a.v) var! Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz, diyen Yunus'umuz, düşmanın attığı taştan değil, dostun attığı gülden incinen Hallac-ı Mansur'umuz var.
Elhamdülillah;
Bizim, peygamberi ısırmasın diye ayağını yılan deliğinin üstüne kapatan Ebu Bekir'imiz, suikastı haber alınca peygamberin yatağına yatan Ali'miz var . Son yudum suyu birbirlerine gönderip su­ suz şehit olan sahabilerimiz var . Bizim, "İman etme­ dikçe cennete giremezsini z , birbirini z i sevmedikçe iman etmiş olmazszmz", "Si z den birini z kendi s i için sevdiğini Müslüman kardeşi iç i n de sevmedikçe (i ste­ medikçe ) gerçek mümin olamaz", "Si z e aranzzdaki sev­ giyi artzrac a k bir şey söyleyeyim mi, selamlaşmzz", "He­ di y eleşin ki aranzzdaki sevgi artsın," diyen bir peygam­ berimiz var! "Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kal­ maz," diyen Yunus'umuz, düşmanın attığı taştan de­ ğil, dostun attığı gülden incinen Hallac-ı Man­ sur'umuz var .
Soru: Bir risalede, Hâce Ahrâr (k.s) hazretlerinin, "Gerçekte Kur'an aynü'l-cem' mertebesinden, yani Allah Teâlâ'nın zâtının ahadiyyeti mertebesindendir" dediği yazılmaktadır. Buna göre el- Mebde' ve'l-Meâd risalesinde yazmış olduğunuz, "Kâbe-i Rabbânî'nin hakikati, Kur'ân'ın hakikatinin üstündedir" sözünün anlamı nedir?
Sayfa 831 - Semerkand
Reklam