Janina, Polonya’nın bir köyündeki yaylada yaşayan üç kişiden biridir. Sakin, kendi halinde, hayvansever ve yanlış anlamadıysam bir vejetaryen kendisi.
Yaylada yaşayan, yaşamaya cesaret eden, üç kişiden (Janina, Koca Ayak, Garip) biri ölü olarak bulunur ve devam edecek cinayetler kasaba huzurunu bozar. Bir cinayet çözme romanı gibi gözükse de olayların akışı enteresan ilerliyor. Bu noktada spoiler olmaması açısından içeriğe çok girmek istemiyorum.
Janine karakteri yaşını almış, yaşadığı zor koşullar düşünüldüğünde cesur, cevval bir karakter. Beni en çok iten şey Astroloji merakı. Kitapta gezegenlerden ve gezegen hareketlerinin insan davranışları üzerine olan etkilerinden, yıldız haritalarından vb. konulardan bazı kesitleri karakter kendi ağzından anlatıyor. Hiç ilgi alanım olmadığı ve inanmadığım için okuması sıkıcı bölümlerdi ama olay örgüsüne güzel yedirilmişti. Bir yerden sonra olacakları tahmin etmek mümkün fakat hikayenin sonu ters köşe olarak nitelendirilebilir.
Nobel ödülü sahibi yazarın şiirsel denebilecek bir üslubu var. Bir çok yorumun ortak noktası olarak felsefik bir polisiye masal diyebiliriz. Bir kitap için böyle bir tanım yapabileceğimi hiç düşünmemiştim.