Abıru: 1.Yüz suyu. 2.Irz, namus, şeref, haysiyet.
Acuze: Huysuz, yaşlı kadın
Adülkahır: (Ödül kahır) Pembe çiçekli, çok yıllık otsu bir bitki
Agâh: 1.Bilen, bilgili 2.Haberli
Akarca: Sürekli işleyen çıban, fistül
Altar: Adak adanan ve kurban kesilen dini yapı, sunak.
Arkebüz: XV. yüzyılda Fransa'da kullanılmaya başlanan, taşınabilir ateşli
"Bir şehri tanımak için sokaklarında yürümek hatta o sokaklarda kaybolmak gerekir. Mesela ben sık sık kaybolurum.Acele bir iş yoksa bu kayboluşların tadını çıkarır, şehrin gizemli sokaklarını turlarken karşıma çıkabilecek süprizlerin keyfini sürerim..."
+" İyi de nereye gidiyoruz?"
- "Bilinmez ki Selma. Bilinen yolun cazibesi olur mu?"
+ " Olmaz mı ?"
- " Olmaz tabii. Dünya sonlu bir yer. Ahirete çıkar ardı."