Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
160 syf.
·
Puan vermedi
Huzursuzluk" içimdeki huzuru paramparça etti. Savaşı uzaktan düşünerek tasvirlemeye çalışmak ile Meleknaz'ın yaşadıklarının içinde yol almak, onun çocuk-kadın ruhundaki yaraların derinliğini anlayabilmek, sanırım bir okur olarak imkansız... İnsanların birbirine sadece dininden dolayı bu kadar zulmetmesi ne yazık ki dünya var olduğundan
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202199,8bin okunma
392 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Selamünaleyküm..
Bu kitabın incelemesini yazmaya nereden nasıl başlayacağımı inanın bilmiyorum. Bu kitapta o kadar dağıldım ki kendimi toparlayıp düşüncelerimi nasıl dile getireceğimi bilmiyorum. Meryem evet bu kitabın bir karakteri ama maalesef ki ülkenin bir çok yaşanmış hikayesidir): 16-17 yaşlarındaki Meryem, şeref yoksunu olan bizzat öz amcası tarafından tecavüze uğrar. Karakter, şeref yoksunu olan amcası ise güya Şeyh'tir. Şeyh kabul edilir. Köyde dinî yönden çok bir çok kişiden saygı görür ama aslında yaşamaya bile hakkı olmayan yaratığın tekidir. Meryem'e tecavüz eden amcası ve bana sinir krizi geçirttiren babasının sessizliği. İyisi mi ben bu incelemeyi yazmaya devam etmeyeyim yoksa karakter yoksunu olan o amcası yüzünden kriz geçireceğim. Yazarımızı tebrik ediyorum çok ama çok güzel yazmış kitabı yaşadım resmen okurken olay gözümün önünde canlandı. Hatta bi ara kitabı yarım bırakacaktım çünkü o kadar gerçekçi ki kaldıramadım sonra okumuşum okuyacağım kadar diyip devamını getirdim çok ama çok güzel bir kitap okumanızı tavsiye ederim. Yazarımızın emeğine, kalemine sağlık.
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Mutluluk
Mutluluk
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036,3bin okunma
Reklam
372 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Gül dünya!
Kitapta o kadar kahredici şeyler okudum ki, yaşamış olanları düşünemiyorum bile. Her olay başlı başına trajedi lakin beni etkileyen, kalbimden bir şeylerin kopup gitmesine sebep olan o olay 'Güldünya Tören' hikayesi beni o kadar çok etkiledi ki okumamış veya bilmeyenler için paylaşacağım. Bu kitap okunmalı ve
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,7bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
Serenade Für Nadia İnsanlık tarihi boyunca her kesme yapılan soykırımlar söz konusu olmuştur. Yazarımız Üstad Zülfü Livaneli bu eserde Maximillian Wagner ve Nadia karakterlerinin aşkını ön planda tutarak aynı zamanda dönemin siyasi ilişkilerini ve yahudi soykırımını kaleme almıştır. Okudukça sizi içine çekecek bir eser. 6 Yıl falan önce okuduğum ve hala derin etkilerini düşüncelerimde barındırmakta. Okumalısınız.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,9bin okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 günde okudu
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye Oteli
zül
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
İnanılmaz bir kitap ti akiciydi daha çok tarih içeren bı kitap . İstanbul'u tarihini anlatiyor . Zülfü Livaneli nin bu kitabı insanı aydinlatiyor .
Konstantiniyye Oteli
Konstantiniyye OteliZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202018,4bin okunma
196 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Romanda bahsedilen ada bir ütopyadır. İnsanların güzel vakit geçirdiği denizin, güneşin, martıların, ağaçların ve mutluluğunun tadını çıkardıkları bir ada. Son sığınaktır burası. Fakat bir gün mutluluğun simgesi olan martılar ve ağaçlar büyük bir tehlike ile karşılaşır. Bu tehlike elbette adaya daha sonradan gelen bir "insan". Tehlikenin gelişiyle birlikte adanın ütopyadan distopyaya dönüşümünü okuyoruz. Medeniyet ve toplum düzeni adı altında yapılan doğa katliamına insanların alkış tutuşuna şahit oluyoruz... Tabii bu kötü gidişe dur demek isteyen buna karşı çıkan insanlar da mevcut. Biz de kitabı bu direnen insanların gözünden okuyoruz. Sonunda kimin, nasıl galip geldiğini merak ediyorsanız mutlaka okumalısınız.
Son Ada
Son Ada
Son Ada
Son Ada
Son Ada
Son Ada
Son Ada
Son Ada
Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,5bin okunma
Reklam
140 syf.
·
Puan vermedi
Zülfü Livaneli inin yazdığı balıkçı ve oğlu gunumuzun olaylarindan ülkemize daha iyi şartlar için başka bir ülkeye gitmeye çalışan insanların dramını çok güzel bir şekilde anlatmış özellikle de göçmen bir bebeğin bir balıkçı tarafından kurtarılması daha sonrasında yaşananlar çok sade çokta güzel işlenmiş kısa ama öz bir hikaye olmuş yazara daha nice başarılar dillerim.
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,8bin okunma
·
Puan vermedi
Ya tahta oturursun ya da son nefesin ibrişim halatın ucunda sallanır. Ya kaplanın sırtına oturursun ya da kaplan seni ezer geçer, eğer bir şehzadeysen ömrün ensendeki ölüm korkusuyla geçer gider. 2. Abdülhamit… Hiç beklemediği bir anda tahta çıktığındandır diye düşünüyorum, ölümün gölgesini hep peşinde hissetmiş. Hükümdarlığı iyi midir, kötü müdür bilemem, ama şüpheci kişiliğinden ötürü tüm memlekete kurduğu istihbarat ağı, ve savaşmaktan korkmasından dolayı geliştirdiği siyasi kişiliği bende hayranlık uyandırdı. Kitabımız, Abdulhamit’in Selanik sürgününü anlatıyor, o günlerde her gün görüştüğü doktoruyla geçmişe dönük sohbetleri sayesinde Abdülhamit’i kendi ağzından dinliyoruz. Bir çok şey öğrendim bu kitapla, ve gerçekten kaplanın sırtında yaşamanın ne denli zor olduğuna şahit oldum. Ben çok beğenerek okudum, sizlere de içtenlikle tavsiye ederim.
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkilap Kitabevi · 20239,8bin okunma
·
Puan vermedi
Daha önce hiç gitmediğiniz bir şehire gittiğinizi düşünün. Orada yaklaşık 5-6 saat gezme fırsatınız var. Yani 3-4 yere rahatlıkla gidebilirsiniz. En sona, gidilebilecek en güzel yeri mi bırakırsınız yoksa diğerlerine nazaran biraz daha gölgede kalmış yeri mi? Bu soru her ne kadar kişiden kişiye farklılık gösterse de güzel olan bence en sona bırakılmalı. O zirve tat, en son tadılmalı. Futbolda seri penaltı atışlarında da bu böyledir, en iyi futbolcu hep en son topun başına geçer. You Tube'da da böyledir, herhangi bir konu hakkında bir video izlediğimizde en dikkat çekici noktayı hep videonun sonunda izlemiş oluruz. Mesela yolculuğa çıkacak olan birisinin vedalaşma anını düşünün, en sona en sevdiğini bırakır.. Kitaplar da böyledir benim için. Oğuz Atay'ın okuyacak olsam; ilk Korkuyu Beklerken, Tehlikeli Oyunlar, Eylembilim gibi kitaplarını okurum, Tutunamayanlar'ı en sona bırakırım. Zülfü Livaneli okuyacaksam ilk Serenad'ı okumam. Yaşar Kemal okuyacaksam ilk İnce Memed'i okumam ya da John Steinbeck okuyacaksam ilk Gazap Üzümleri'ni okumam. Kısacası yazarın zirve kitabıyla başlamam. Ahmet Hamdi Tanpınar için bu durum böyle olmadı maalesef. Ahmet Hamdi Tanpınar denilince akla gelen ilk şey Saatleri Ayarlama Enstitüsü'dür. Huzur, Aydaki Kadın, Mahur Beste gibi kitaplarını okuduktan sonra okumak isterdim bu kitabı ama öyle olmadı..
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,8bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
İstanbul'un kargaşası içinde sıradan bir yaşam süren İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin'in ölüm haberi üzerine doğduğu kadim kent Mardin'e gider. Onun, önce sevdaya sonra ölüme yazılmış, Mardin’de başlayıp Amerika’da sona ermiş hayatını araştırmaya koyulur. Böylece âdeta bir girdabın içine çekilir, tutkuyla ve hırsla gizemli bir kadının peşine düşer. Harese nedir, bilir misin? Develerin çölde çok sevdiği bir diken var. Deve dikeni yedikçe ağzı kanar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz… Ortadoğu’nun âdeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur. Mardinli Hüseyin ile IŞİD zulmünü misliyle yaşamış Ezidi kızı Meleknaz’ın ve kelamın çocuklarının hikâyesi... Livaneli okuru, sevda ile acının iç içe geçtiği bir Ortadoğu gerçeğiyle buluşturuyor.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,8bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.