Stefan Zweig'in kısa ve bi o kadar etkili bir romanı. Yaşlı ve hasta bir adamın yalnızlıktan (daha doğrusu bulunduğu kalabalıkta kendini yalnız, dışlanmış, hor görülüp küçümsenmiş) kederden ve anlaşılmamaktan günden güne eriyip hastalığına yenik düştüğünü anlatıyor.
Bütün hayatını, gençliğini eşinin ve kızının mutlu ve rahat bir hayat geçirebilmesi için çalışmaya adayan Salomonsoh'un yaşadığı hayal kırıklığı sonrasında eşinden, kızından hatta hayattan umudunu keserek içine kapanması, iç sesi ile duygularını ifade ettiği eserde Stefan Zweig'in akıcı dili ve betimlemeleri kitabın bir solukta okunmasını sağlıyor.