Yaşımdan yorgun yaşımdan telaşlıyım bugünlerde
Kaç yaşındayım sahi saymadım bilmiyorum
Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda
Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında
Hiç bilmiyorum Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor
Baharın rahiyasından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımı
Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı
Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor, en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz
Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler
Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz
En çok baba yokluğunun hüsranıyla kızıyormuş zaman ayrılığın yarasını