Sırf takvimdeki tarih değişti diye dünyanın daha iyi bir yer olacağına pek ihtimal vermiyordum. Bu yüzden de masadan kalktım ve yürüdüm. Kararımı vermiştim. Dünyayı zaman değil, ben değiştirecektim.
“Bütün güzellikleri yarına erteledik. Çok şanslısın. İlerde bütün güzellikler seni bekliyor yavrum. Öte yandan çok şanssızsın. Çünkü bütün sorunları da yarına erteledik yavrum.”
Sıkılarak başladığım ama severek bitirdiğim bir kitap oldu. Kısa, öz ve alt mesajları öyle yoğun ki.. hayatta karşılaşabileceğimiz mutsuz insanların hepsi burada toplanmış sanki. İncitilmiş ve sonunda intihardan başka yolu kalmamış bir insanın amaçsız hayatı aslında bu roman. Gerisi teferruat.
“Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde.“
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202329,8bin okunma