Bir yerden sonra sitem bile etmiyorsun. Bu zamana kadar konuşarak harcadığın zamana acırken buluyorsun kendini. Anlamaya gönlü olan, izahata lüzum bırakmaz diyorsun. Sonunda anlayan da öğrenen de sen oluyorsun. Vazgeçiyorsun...
Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter..
Huzur ellerinin güzelliğidir.
Gözlerin karşımda mutluluk denizi.
Her sabah soframızda ekmeğimizi
Sen bölsen yeter..
Yüreğim seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam
Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam
Sen dolsan yeter..
Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.
Bende sabır sende naz..
Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz
Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter..
Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,
Sende karar kıldığını...
Ve içimin şerha şerha yarıldığını,
Sen bilsen yeter..
Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi..
Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek..
Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,
Eğilsen yeter...........
Oğuz Atay kitabında şöyle yazar:
En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler kaldım. Oysa kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söyleneni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.
Ve ekler;
Beni ya şımartın ya da kapı dışarı edin! Yarı içtenliğe dayanamam ben.
Gayet güzel şiirleri var Nurullah Genç'in. Birde sözlü olarak dinlemenizi tavsiye ederim. Orda diyor ya ben bu kadar zulme layık mıyım Rüveyda orda bitiyor zaten kelimeler anlamsız kalıyor. Tarifsiz bir teslim oluştur bu.
RüveydaNurullah Genç · Timaş Yayınları · 19984,070 okunma
At vuruldu; içim paramparça Rüveyda
Gölgelerin ardına sakladım kusurumu
Sen orda kayıtsızca gülümsüyor gibisin
Ben burda damla damla eriyip akıyorum
Yine de, bırakamam yerlere gururumu
İstenmediğim yeri usulca terk ederim
Hâtıra kalsın diye bırakır da ruhumu
Mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim.