Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Adfuke

Adfuke
@Adfuke
( Evli ve iki evlat sahibi bir anne.) Paylaştığım her şeyi yaşıyor değilim, yaşadığım her şeyi paylaşmadığım gibi (◠‿◕) .
Romalı şair Terentius şöyle haykırıyordu: "Bu nasıl olur? Nasıl olur da insan bir şeyi kendinden daha çok sevmeye kalkar!" "Çok şaşırtıcı, öyle değil mi?" derdi bunun üzerine Mösyö Kiklop. Diğerkâmlık, başka insanları kendinden çok sevmektir.
Reklam
Her konuda uyum içindeyiz, onun her cümlesinin sonuna şunu ekleyebilirim: "Benim de öyle."
:D
Eski bilgisayarım ruhunu teslim etmek üzere, söylemek istediklerimi yazmayı reddediyor. Hafızasını kaybediyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İngilizler yalnızlıktan söz ederken iki farklı sözcük kullanıyorlar: Loneliness, "kişinin kendi seçimi olmadığı halde yalnız olması" ile Solitude, "kişinin kendi seçiminin sonucu olarak yalnız olması". Fransızcada iyi ya da kötü her iki duruma da işaret etmek için tek bir sözcük kullanılıyor, iki tane olmasına gerek de yok zaten, insanların yüzünden hangisi olduğu okunuyor.
Reklam
Hayatım kötü gittiğinde neden mutsuz olduğumu yazıyorum, böylece ruh halimle dalga geçmeyi başarıyorum.
Son (⁠?⁠・⁠・⁠)
Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.
Sayfa 190
Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi!
Sayfa 183
__Hep arayacaksın sen. Ya resim, ya kitap... __Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı. __Anlamadım. __Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır.
Sayfa 183
İnsanların kimliği ilk bakışta anlaşılmıyordu. Gözlerinde böyle bir hassa olsun isterdi. O zaman aradığını aldanmadan, ne çabuk bulacaktı! Kim bilir onu kaç kere görmüştü de tanıyamamıştı. Onları anlamak için, doğruluklarından kuşkulanarak konuşmalarını dinlemek, davranışlarını görmek gerekti. Kişi, öyleyken bile aldanıyordu.
Sayfa 179
Reklam
Kuyara ve Adako
Bütün çağların trajedisi bu, Kuyara; 'Kumda yatma rahatlığı.' Adako: 'Ağaç dalı kompleksi.' Şimdi kumda yattığım için kuyara diyorum. Daha da genişletilebilir. Kuyara, alışılmış tatların sürüp gitmesindeki rahatlıktır. Düşünmeden uyuyuvermek. Biteviye geçen günlerin kolaylığı.Ya adako? Ağaç dalındaki, gövdeden ayrılma eğilimini fark ettin mi bilmem? Hep öteye öteye uzar. Gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından bir kaçıştır bu. Özgürlüğe susamışlıktır. Buna ben 'ağaç dalı kompleksi' diyorum. Genç hastalığıdır. Çoğunlukla Kuyara dişidir. Adako erkek. Pek seyrek cins değiştirdikleri de olur. Ağaç dalı kompleksine tutulmuş kişi tedirgindir. İnsanların ağaç dallarını budayıp gövdeye yaklaştırdıkları gibi, yakınları onun içindeki bu Adako'yu da budarlar. Onu gövdeden ayırmamak için ellerinden geleni yaparlar. Kimi insana ne yapılsa yararı olmaz. Asi daldır o. Ayrılır. Balta işlemez ona.
Sayfa 158
Ona en sevdiği ressamı sordum. __Van Gogh, dedi. __Neden? __Kulağını kesebilmiş; sol kulağını. Bunu yapan ilk adam o. Sustu. Az sonra değişik bir sesle, __Ama o bile eksik adamdı. Timarhanedeyken yaptığı kendi portresinde insanlara yüzünün kulaksız yönünü gösteremedi. Tam adam yok!
Sayfa 157
İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri, olamadıkları "kişi"yi anlatırlar.
Sayfa 154
En yakınlarına bile siz diyenler tanırım. Üstelik onları sevdiklerini bile söylerler. İnanılır mı onlara?
Sayfa 132
" İnsan geçmiş bir olayı kafasından kazıyıp attığını sanıyor. Değil. Tortuya benzer bir kalıntı var."
Sayfa 97
3.023 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.