Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

AhRomeo

Sabitlenmiş gönderi
Asla şüphem yoktur ki Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki inkişafı (gelişimi) ile atinin (geleceğin) yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır !
Reklam
Özgür yaşamayı hayatına adamış, güçlü kadın olmaya ant içmis çocuklar için; Özgür olmayı istemek suç mu? -Neden suç olsun Efraz? -Neden özgürlük sloganları atanlar kelepçeleniyor? -Çünkü protesto bazı durumlarda karmaşa getirir. -Özgürlüğü verirlerse getirmez. -Bahsettiğin özgürlük nedir tam olarak? -Özgürlük işte, birbirinden farklı anlamları mi var? Okumak isteyen çocuklara özgürlüğü verilsin. Çalışmak isteyenin üzerine kapı kilitlenmesin. Cinsiyet ayrımcılığı bitsin. Tek başına yaşamak isteyen edepsizlikle zan altında kalmasın. Boşanmak isteyen suçlanmasın. Kadınlar öldürülmesin. İşsizlik yüzünden çaresiz kalan babalar canına kıymasın. Çocuklar öldürülmesin ve istismar edilmesin. Hayvanlar işkence görmesin. Kan davası yıllarca süregelmesin. Yasamayı isteyenler parmaklıklar ardında çürümesin. -Senin gibi özgür olmayı isteyenler bunu başarabilir ancak. -Biz kalbi güzel olan insanlar başaracağιz. -Ama herkesin kalbi güzel değil, kinden ibaretler Efraz. -O zaman biz ne diyoruz; Oturduğu yerden ağır ağır kalktı, kollarını iki yana açtı ve karşısındaki hayali kalabalığa avaz avaz bağırdı Efraz: Yüreğinizdeki kini sökün, biraz ferahlasın insanlar!
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sherlock Holmes - Suç Uyanıyor
Sherlock Holmes - Suç UyanıyorArthur Conan Doyle
8.4/10 · 3.072 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
188 syf.
·
Puan vermedi
Shakespeare'in 1599 yılında yazdığı bir trajedi örneği olan Hamlet oyunu, yazarın oğlu Hamnet'in ölümünün ardından yaşadığı hüznü temsil ettiği söylenir. Oyunda vefat etmiş Danimarka Kralı'nın oğlu ve halefi olan Prens Hamlet, babasının ardından annesi Gertrude ile evlenen amcası Cladius'a kin gütmektedir. Aynı günlerde Norveç Prensi Fortinbras tarafından bir işgal beklenmektedir. Kraliyet sarayı Elsinore'da soğuk bir gece nöbet tutan askerler Kral Hamlet'in hayaletini görürler. Gördüklerini Prens Hamlet'in arkadaşı Horatio'ya anlatmaya çalıştıkları esnada hayalet tekrar belirir. Bunu duyan Hamlet de babasının hayaletini görmek için heveslenir. O gece Hamlet'e görünen hayalet, Cladius'un Kral Hamlet'in kulağına zehir damlatarak öldürdüğünü söyler. Hayaletin güvenilirliğinden pek de emin olmayan Hamlet intikam alma kararı kılar. Fakat hareketleri yüzünden çok şüpheye sebep olan hamlet sahte bir cinnet geçirir. Cladius'ın danışmanlarından biri olan Polonius oğlu Laertes ve kızı Ophelia ile yaşamaktadır. Laertes'in Fransa'ya gittiği sürede Hamlet Ophelia'yı hiç rahat bırakmaz ve sürekli ona kur yapar. Abisi ve babası Hamlet konusunda Ophelia'yı uyarmaktadır çünkü gönül eğlendirdiğini düşünürler. Böylelikle Polonius Hamlet'in cinnet sebebini aşk sarhoşlığu olarak yorumlar.
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045,1bin okunma
Reklam
133 syf.
·
Puan vermedi
Güzellik nesnenin kendisindedir ve seyirsellikle bağımsızdır anlayışı ortaçağla birlikte geçerliliğini kaybetmiş ortaçağda bu beğeni yargısı seyirselliğe dönüşmüştür. Shakespeare de oyunlarını okunması için değil sahnelenmesi için yazmıştır. Serbest dönem dediğimiz bağımsız olduğu zamanlarda yazdığı Romeo ve Julıet, geçmişten günümüze en çok okunan eserlerden birisidir. Günümüze kadar kırka yakın dile çevrilmiş ve birçok kez sahnelenmiştir. Romantik bir tragedya olmasının yanı sıra insan ilişkilerindeki gerçekçiliği anlatma konusunda da başarılı bir yapıt olmuştur. Oyunun yazılış tarihi tam olarak bilinmemektedir. Ancak ilk basımı 1597’dir. İlk basımındaki yanlışlıklardan dolayı düzeltilerek yeni basımları yapılmış ve günümüzdeki halini almıştır. Konu olarak neredeyse her toplumda görülen bizde de hem kitaplara hem de filmlere konu olan birbirine düşman iki ailenin çocuklarının aşkı anlatılmıştır. Alışılmış bir konu olmasına rağmen Shakespeare’in oyunu anlatış tarzı, edebi üslubu okurlar tarafından büyük ilgi görmüştür. Kitabın çevirmeni Özdemir Nutku’da “Ancak bir yapıtın ölmezliği işin öyküsünde değil, öykünün yazarı tarafından ele alınışında var olur.” diyerek bu konuya değinmiştir.
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,5bin okunma
·
Puan vermedi
Roman Veronika adlı genç bir kızın yaşadığı hayattan sıkılıp intihar etme teşebbüsüyle başlıyor. Teşebbüs diyorum çünkü aldığı ilaçlar onu öldürmüyor ve genç kız gözlerini bir akıl hastanesinde açıyor. Kendine geldiğinde yalnızca kalbinin bir hafta dayanabileceğini öğreniyor.Bu bilgi aslında Veronika için yeni bir başlangıç sayılıyor. Çünkü
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202077,7bin okunma
Kanuni, Yahudilerin namusudur. İhtişamı yücedir. Siyon'un kurucusu ve İsrail'in kralıdır.
Erzurum'dan ayrılmadan önce Başbakanlığa ilginç bir telgraf çekti: "On beş gün süren sürekli saldırılar sonucunda yorulmuş olan ordumuzu dinlendirmek ve hem de ileri harekât için hazırlanmakla uğraşılacaktır. Ben de ordunun komutasını Hafız Hakkı Paşa'ya bırakarak İstanbul'a hareket ediyorum. Bununla birlikte, bütün bunların ve hareketimin gizli tutulmasını dilerim." Enver Paşa ve karargâhı Ulukışla'ya üç haftada varabildi. Ulukışla tren istasyonuna geldiklerinde, daha önceden telgrafla çağırdığı amcası Kurmay Yarbay Halil'i istasyonda beklerken buldu. Artık, Sarıkamış harekâtının çok kötü sonuç verdiğini saklayamadı. Amcasına ilk sözü şu oldu: "Kuvveyi külliye mahvoldu!" Bu, Üçüncü Ordu tümüyle yok oldu demekti... Enver Paşa İstanbul'a ulaşır ulaşmaz, olup biteni gizlemek için art arda önlemler almaya başladı. Önce basına sansür koydu. Sarıkamış harekâtına ilişkin her türlü yayını kesinlikle önledi. Ardından, daha etkili olan fısıltı gazetesini önlemek için "Sarıkamış'tan" söz edilmesini yasakladı. Yasaklara uymayanların ağır cezalara çarptırılacağı el altından halka duyuruldu. Yasakların yurtseverce bir gerekçesi de vardı: Casusların ve bozguncuların yalan haberlerle halkın moralini bozmalarını önlemek...
Reklam
"Toplayabildiğim silahlı, silahsız dağınık erlerle Basköy yakınlarında saldıran Rus bölüklerini durdurmaya çalıştım. Her yandan artan düşman baskısı karşısında birkaç saatten fazla savunma olanağı bulamadım. Geri çekilmek zorunda kaldım." Enver Paşa'nın yüzü öfkeden morardı. Hırsla bağırdı: "Mevzii terk etmiş. Kurşuna dizin!" Enver Paşa'nın bu sert çıkışı kafilede ani bir şok yarattı. Özellikle Alman subayları donup kaldılar. Gerçekte Binbaşı Celal'in yaptığı kendilerinin tutumundan farklı değildi ki... Başta Enver Paşa olmak üzere kendileri de aynı şeyi yapmış, Ruslara tutsak düşmemek için geri çekilmişlerdi. Sağduyu sahibi Alman subayları bu geri çekilmenin bir kaçış olduğunun bilincindeydiler. Alman subayları baskın çıktılar. Göz göre göre suçsuz bir insanın idam edilmesine gönülleri razı olmadı ve Enver Paşa'yı kararından vazgeçirdiler. Ama Enver Paşa bir otorite, ödün vermez bir disiplin adamı olduğunu aklına koymuştu bir kez. Tuttu, bir subay için, hele savaş alanındaki bir subay için ölümden beter bir ceza verdi: Binbaşı Celal'i ordudan kovdu. Ceza hemen uygulandı. Kirli kaputundaki, paçavraya dönmüş üniformasındaki apoletler, rütbe işaretleri söküldü. Başındaki subay kalpağı alındı. Binbaşı Celal şuradan buradan toplayıp komutanlığını üstlendiği erlerin ortasında yapayalnız kalakaldı. Bu soğukta açık başla donacağını düşünen erlerden biri başlığına sardığı yün arkıyı çözdü, onun başına doladı. Binbaşının anlamsız bakışlarında bir minnet parıltısı çaktı ve söndü.
Ruslar karlar üzerinde iyi hedef gösteren erleri tek tek avlıyorlardı. Bir an geldi ki erler yoğun ateş altında iyice bunaldılar; ne ileriye ne de geriye gidebiliyorlardı. Yaşama şansları giderek azalırken, tek umutları karanlığın bir an önce basmasıydı. Yarbay Lange Rusları mevzilerinden söküp atmanın imkânsız olduğunu gördü ve Almanca şu emri verdi: "Ben geriye destek birlikleri göndermeye gidiyorum. Destek gelinceye kadar kimse bir adım geri atmayacaktır!" Emri Türkçeye çeviren subay, atına atlayıp Divnik'e doğru kamçı çalan Yarbay Lange'nin arkasından bakakaldı: Destek birliği göndermeye gidiyormuş. Nerede destek birliği vardı ki ? Bu ateş hattından kaçmak değil de neydi ?
Çok geçmeden, tutsak alınan bir Rus eri getirildi. Er, Türkistan Türklerindendi, Müslüman'dı. Türkçesi zor anlaşılıyor- du. Ama öteki Rus tutsaklarında pek rastlanmayan güler yüzlü, candan tutumuyla, "Sizin Orta Asya'da kalan atalarınızın torunuyum. Aynı kandanız." der gibiydi. Sorulanları içtenlikle yanıtlıyor, yaklaşan tehlikeyi haber veriyordu:
İnsanın dirisinin de ölüsünün de düşmanı çok bu karlı dağlarda...
576 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.