Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Ali Yaman

Ahmet Ali Yaman
@AhmetAliYaman
Okumayı seven, yazmayı seven, gezmeyi seven kendi halinde bir birey.
Şems-i Tebrizi: "Aradığın şey o kitaplarda değil. Aradığın şeyi okuyarak bulamazsın. Sende eksik olan şeyi gözlerinle tamamlayamazsın. Aradığın şeyi yüreğinle bulacaksın. Dünyadaki tüm kitaplar, tüm hesaplar, akıl oyunları sayfalarca laflar sevginin yerini tutmaz. Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın." (Makalat)
Reklam
Mevlânâ Celâleddîn-i Rumi: "Ne vakit bir eğrilik ettin, ne zaman bir kötülükte bulundun da ardından derhal layığını görmedin? Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir duâ gönderdin de arkasından onun gibi bir iyilik görmedin? Dikkat edip uyanık olsan, yaptığın işlerin karşılığını her an görürsün." (Mesnevi)
Almatı'da rehberimiz Nurhan'dı. Deli dolu Talaslı bir Kazak Türkü. Kızı, İstanbul'da bir üniversiteye gidiyormuş. Her sabah namazı vakti arayıp babasını namaza kaldırıyormuş. Anlatırken sevinçten ağlayacaktı. Memleketimden aranıyordu; hem de namaz için aranıyordu! Ülkemin tüm camilerinden ezan okundu sanki... Birdenbire memleketimi özledim orada.
Sayfa 37 - Zeki BuldukKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ahmet Kaya Fransa'dayken zaman zaman Türkiye'yi, ailesini arar. Eşinden telefonu balkona yaklaştırmasını, sokak seslerini, pazarın sesini duymak ister. Ben memleketimi, memleketimin pazar yerleri gibi sevdim.
Sayfa 37 - Zeki BuldukKitabı okuyor
Ben Türkiye'yi, utangaç bir köylü oğlanın sınıfın güzel kızını uzaktan sevmesi gibi sevdim. Biz, uzaktan sevmelerde birinci olanlarız. Sevdiğinin kokusunu alınca, fotoğrafını görünce susan o çocuklardan. Belki de bu yüzden her Türkiye haritası gördüğümde ağlayasım geldi.
Sayfa 36 - Zeki BuldukKitabı okuyor
Reklam
Unutmamamız gerekir ki insan değişir, mevsim değişir, siyaset değişir, dünyanın kanunu budur. Tüm bu fanilik içerisinde bize düşen şey, kalp kırmamak, gönül incitmemek, toprağa ve insana ihanet etmemektir. Çünkü bizim bu topraklardan başka bir yuvamız, bu insanlardan başka sığınacak dostumuz yoktur.
Sayfa 31 - Gökhan ErgürKitabı okuyor
Bilinç,yalnızlıktır. Evrende var oluşumuzu fark ettiğimiz ilk an karanlık ve yalnız bir deneyimdir.
Sayfa 29 - Gökhan ErgürKitabı okuyor
"Ya insanoğlu? Kötülük yapma konusunda insandan daha mahir bir canlı var mı yeryüzünde? Sırf ısırabilir diye bir sineğin canına kastedeceksek başta kendisi olmak üzere tüm kâinata zarar verme potansiyeline sahip olan insanı büsbütün katletmek gerekmez mi?"
Sayfa 21 - Eyyüp Akyüz - sinekKitabı okuyor
İsmail Usta'yla vedalaştık, tam çıkarken babam nerede olduğumuzu hatırladı. Çok mühim bir sırrını paylaşıyormuş gibi İsmail amcanın kulağına eğilip "Biliyor musun hiç iyi değilim, hakkını helal et." diye fısıldadı. Gözleri doldu. Kucaklaştılar. Babamın yüz çizgileri derinleşip toprak kayması gibi bir hâl aldı. Daha önce ağladığını görmüştüm ama böylesine hiç tanık olmamıştım! Sustu, yüzünün yerinden kaymış parçalarını ait olduğu yerlere itinayla yerleştirdi. Dönüş yoluna koyulduk. Babam sigarayı bırakalı yıllar geçmiş olmasına rağmen benden sigara istedi. Uzattım. "Sen de yak." dedi. Nezaketin, inceliğin vakti çoktan geçmişti, ben de bir sigara yaktım. Eve kadar sustuk.
Sayfa 19 - Muhsin Macit-Yensiz kol(öykü)Kitabı okuyor
Böyle bir kin büyüdü yanlış oğullarında Ben de mi onlardanım ben de mi asrın kulu? Güzeldi yağmurları başıma döken dua Şimdi nerede kaldıysam beni onlarla koru Beni onlarla çünkü zan altında güneşsiz Büyüyen gölgelere sordum ben o soruyu Görsen nasıl güzeldi inanmak bir ağaca Ve anlamak da güzel suda kaybolan suyu
Sayfa 11 - Süleyman Unutmaz - çirkinKitabı okuyor
Reklam
Kendi evinin küllerine bak, ateşi söndü Ölüm ne kadar yakınsa o kadar inanıyorsun ona Kapalı balkonların hüznüyle yağıyor hayallerin Yavaş yavaş avuç içine sığmaya çalışıyor Yeryüzüne benzeyen tenin Bütün derin çiziklere, Çiziklerdeki zehirli mantara Yaklaştığında kaybolan yüzünün gölgesine Bir kara parçasına Bir kenti ikiye bölen vadiye Oysa biz hep bir ağız -arkamızda kimseyi bırakmayacağız!
Sayfa 10 - Adem yazıcı - külKitabı okuyor
Dünya artık hiç iyi değil, ben de iyi değilim Yağmurlar eskisi gibi temizlemiyor sokakları Her şeyin aslını alıp da çoktan gitmiş eskiler Bırakmışlar bizi yapmacık olanla baş başa
Sayfa 8 - Adem Turan - fotoğraf siyah beyaz başrollerde ben ve GülbeyazKitabı okuyor
Dünya sana kalsın, bu bahar, bu yağmur, bu ütülü gömlekler, bu günah Hele şu sabahı geçeyim, şu suyu, şu kalbime bağlanan çamaşır iplerini Kimseye sormadan giden her şeyin arkasından bakar insan Ardından baktım kimse bilmesin diye ağzımı yedi defa çalkaladım Yedi defa kimse bilmesin diye sütten kesilen çocukların önünden geçtim
Sayfa 7 - Mehmet Tepe- Bazı başlangıçların tarihiKitabı okuyor
"Belki de... utançların en büyüğü... insanın kendisine en yakın hissettiklerine karşı duyduğu utançtır."
Kaçınılmaz yalnızlık hızlıca insanın kendisine duyduğu asabi bir düşmanlığa dönüşür.
807 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.