Eğer bir Millet iktidarda olan kişilerin Şerefsizliğini, Alçaklığını, Hırsızlığını yalnızca siyasi görüşünden dolayı görmezden geliyorsa, o millet erdemliğini yitirmiş demektir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir.
Biz bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, oranın şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de onu yerle bir ederiz.” (İsra, 16) “Allah (c), bir ülkeyi helak etmez, o ülke helak olmayı hak eder. Sıradan insanlar, toplumun önderleri ve toplumun çökmesinin gerçek sorumluları olan zenginlere uyarlar. Önce zenginler, isyan, fesat, zulüm ve kötülükler işlerler, daha sonra da halk onlara uyar ve Allah’ın azabını üzerlerine çekerler.” (Mevdudî, III, s. 99)
Bazı kimseler, kendilerine hukukî, iktisadî ve sosyal imtiyazlar tanırken, kendileri dışındakileri de mahrum bırakırlar. Ancak bu imtiyazları muhafaza etmek zordur; gün gelir zorbalar, söz konusu imtiyazları ve kaynakları zorbalıkla ellerinde tutamaz olurlar. Bu durumda şirk dini devreye girer ve statükoyu muhafaza görevini üstlenir. Şirk dininin buradaki görevi, insanları, kendilerine sunulan ve dayatılan her şeyin, Allah’ın iradesinin tecellisi olduğuna ikna etmek ve ona teslim olmalarını sağlamaktır.