Şerif Faysal

Şerif Faysal
@AnimatorBarlas
Lisans
61 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Başkasından nefret etmek kolay. Ama kendinden nefret etmek var ya.. O, o çok kötü işte. Taşınacak yük değil. Pişmanlığım mı daha büyük utancım mı bilmiyorum. Bildiğim ömür boyu bunu taşıyacak olmam. Hep kendimi affetmeye çalışacağım. Ama bunun özrü yok, affı yok. Mahkumum. Hiç bir zaman temizlenemeyeceğim, biliyorum.
Reklam
Ben bıraktım o işleri. Herkes ait olduğu yerde kalmalı artık. Aşk şarkılarda, ayrılık şiirlerde. Sen ise geçmişte. Ben mi.? Ben daha bulamadım ait olduğum yeri. Nihayetinde bu sahipsizlik hissi, yüreği aklından büyük olan her insanın ortak kaderi.!
"Tanrı, size istediğiniz insanları değil,ihtiyacınız olan insanları verir. Öyle ki bu insanlar size yardım edecek, sizi incitecek, size acı verecek, sizi terk edecek, sizi sevecek ve olmanız gereken insan olabilmenizi sağlayacaktır."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Yanlış inançların kölesi olmamış bir toplumun özlemi içerisindeyim."
"Arzu edilen şeyi elde etmek, onun ne kadar nafile olduğunu keşfetmektir."
Reklam
"Bir toplumun kadını özgür değilse o toplum asla özgür olamayacaktır."
"Ben çoktan kabullendim, senin beni terk edip gitme mecburiyetini!"
"Nasıl anlatsam bilemedim. Bin sene heyecanla beklediğin bir şey sonunda gelmiş de gerek kalmamış gibi."
"Bir dert, onu önemsemeyene dert değildir. Herkes sana ıslık çalıyor; sen kendini alkışladıktan sonra sana ne? İşte, insanın kendini alkışlamasına sebep, sadece deliliktir" "Paylaşılamayan mutluluktan alınan haz, gerçek bir haz değildir."
“Her şeyden çok aşırı etkileniyor kalbiniz, bu yüzden hep mutsuz bir insan oluyorsunuz.”
Reklam
“Ömrün boyunca genç kalmak istiyorsan , gelişim göstermeye , öğrenmeye , keşfetmeye devam et ve kendini ruhunu körelten alışkanlıkların içine ya da zaten yapmayı bildiğin şeylerin uyuşturan rahatlığına kapatma!”
"Var olmak için onun bana, kendi varlığımı hissetmemek için de benim ona gereksinimim vardı."
"Birisi kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve kanamaya başlıyor yeniden oluk oluk. Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıyor. O yüzden değil mi içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta gergin ve tedirgin dolanmalarımız? “Anlatsam mı, anlatmasam mı?” Kararsızlığımız. “Bu sevgi beni acıtır mı?” Kuşkularımız.
''Bazen insan, her şeyin sonuna geldiğinde, başından beri öyle olacağını bildiğini anlar.''
"On beş yaşındayken iradem öğrenmeye yönelikti. otuzuma geldiğimde, yolumu saptamıştım. kırkımda artık kuşku diye bir şey kalmamıştı içimde kulaklarım ise ancak altmışımda açıldı."
383 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.