“Daha ne olsun ki ! Her şey burada” diye düşünüyordum, “bu mağlubiyetin içinde. Her birimiz diğerlerine kendi içimizdeki dünyayı sanki dış dünyaymış gibi zorla kabul ettirmeye çalışıyor, diğerlerinin de onu ille de bizim bildiğimiz biçimde görmesi gerektiğinde ısrar ediyor ve böyle yapmadıkları takdirde var olamayacaklarını iddia ediyoruz“
Sen o büyük hüzün, hiç bastırmadığımız,
sen o orman, içinden hiç çıkamadığımız,
sen o şarkı, her suskunluğumuzda mırıldandığımız,
sen o karanlık ağ,
saklanan kaçak duygularımızın takılıp kaldığı.