Kedilerin çekici ve bir o kadar itici dünyasına konuk olup felsefi temellere dayanan, hayatın telaşından kendimize sormayı unuttuğunuz o zihninizin en derin sularında yüzen sorulara cevap aramak, büyülü sayfalarda dolaşmak ister misiniz? Eğer cevabınız evet ise mutlaka okumalısınız. Yapaylıktan fersah fersah uzak güçlü yeni bir kalem ile tanışmak isteyenler mutlaka bu kitaba uğramalısınız.
13Alpay Eglenen · Kaos Çocuk Parkı Yayınları · 202013 okunma
Ender ve Çetin. Tahin ve pekmez. Çay ve kek. Onlar eşsiz iki dost. Bu bahar tanıyıp hiçbir bahar unutamayacağım iki müthiş karakter. İçten içe "kim inandırabilir beni böyle erkeklerin varlığına" diye sorup durdum kendime. Birbirlerine çok güçlü bağlarla bağlı onlar. Tam anlamıyla eşi benzeri bulunmayan bir ilişki. Hayata karışmadan, evde pinekleyerek ,cansız ve renksiz geçen monoton günlerine renk katacak ve aynı zamanda kara bir bulut gibi üzerlerine çökecek olan Nihal'in hayatlarına bir süreliğine dahil olma düşüncesi ikisini de oldukça heyecanlandırmıştı. Nereden bilebilirlerdi ki başlarına gelecekleri. Barış Bıçakçı'dan okuduğum ilk kitap ama asla son olmayacak. Kalemine hayran kaldım. Önüme gelene tavsiye edeceğim kitaplar listesinde yer aldı. Okuyun, okutun.
Hayattan bir beklentisi kalmamış, yaşlı bir kadının sevgi gereksinimini bir sabah ona tesadüf eden çöp tenekesinde bulduğu papağan ile tamamlamaya çalışmasını konu alan gayet akıcı, sade bir anlatıma sahip ve insanın içini ısıtan sıcacık bir hikaye. Mutlaka okuyun derim.
LuisitoSusanna Tamaro · Can Yayınları · 2009506 okunma
John Steinbeck, bu öyküsünde de yine her zaman olduğu gibi, toplumsal sınıf eşitsizliğine, statünün ve maddi zenginliğin insan ilişkilerini ne kadar büyük ölçüde etkilediğine bunun yanı sıra, insan ilişkilerinin pamuktan ipliğe bağlı olduğuna değinmiş. Kısa bir kitap olmakla birlikte verdiği mesajları az ve öz bir şekilde başarıyla aktarabildiğini düşünüyorum. Oldukça güzeldi. Tavsiye ederim.
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,7bin okunma
Ah Müzeyyen! Adının anlamını söyledin ilk başta. Adın gibi bir hikaye beklerken acı ve nefret kokan bir dram yığını okuyacağımı hiç düşünmedim.
Müzeyyen yaşadığı tüm trajedileri ilginç bir şekilde kardeşiyle ilişkilendiriyor.
Kitap boyunca " biliyorum içinde yıkılan dağların hesabını kimse sormadı ama sen yine de iyiliğe yönel Müzeyyen, adının hatrına." demek istedim.
Adını çerez kitap koydum. Bir çırpıda bitirdim. Oldukça ilginç bir kurgusu vardı. 70 yaşlarında doğan bir bebek gün geçtikçe gençleşen, gençleştikçe algıları da değişen bir adamın hikayesi. Ben beğendim. Filmi çokça aldığım öneriler arasındaydı, kitabı okumadan geçmek istemedim. Severek okudum. Öneririm.
