Art’Niyet
@ArtNiyet
İçimizde bulunan yıldız taneleri için.
Birçok türü okumayı severim tıpkı yaşamayı sevdiğim gibi. Hangimizin hayatında tek bir duygu ya da olay vardır ki , nasıl ‘ Sadece … türünü okumayı severim . ‘ diyebilirim. •^
8 Mayıs
30 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Yeni yerler görmekten korkma.
Yeni insanlar tanımaktan çekinme.
Unutma daha gidilecek çok yer var ve hissedilecek çok hayat.
Hepsi seni sen yapan şeyler olacak !
Tanıdığın insanlar,
dokunduğun hayatlar kadar olacaksın.
O yüzden üzgün birini görünce yüzünü güldürmek için uğraş.
Mutlu birini görünce onunla birlikte gül.
Paylaştıkça çoğalır insan !
Bir dilim ekmeğin varsa aç biriyle paylaş.
İçini kemiren bir sıkıntın varsa git bir dostuna anlat.
Hiç dostun yoksa git çiçeklere anlat ama muhakkak paylaş.
Ve her zaman ilk önce, en çok kendini sev.
Sonra biriken sevgini insanlarla, hayvanlarla, bitkilerle kısacası tüm canlılarla paylaş.
Mutluluk çok yakınında, sadece hisset !
Bir kitap okudu
Okur Takip Önerileri
Tüketen insanın üreten insandan daha değerli olduğu yanlış ve ahlaksız döneme tahammülüm kalmamıştı artık.
Sayfa 134Kitabı okudu
Art’Niyet tekrar paylaştı.
"Kim ne derse desin, sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir."
🎥 | Ölü Ozanlar Derneği 1990'
Asil insanların en neşeli zamanlarında bile bir hüzün vardır, daha düşük ruhlar ise en sefil zamanında bile neşelidir.
Sayfa 27Kitabı okudu
“İnsanların “ dedi, “ Toplumun kendilerine yüklediği bütün önyargıları ahmakça taşıdıkları bir deve dönemde de vardır, sonra aslan dönemi gelir; önyargılara karşı aslan gibi savaşırlar ama bir de bazılarının geçebildiği bir çocukluk aşaması vardır. En üst aşamadır bu. Hayatı bir çocuk safiyet ile bakmak ve oyun oynamak; her türlü etkiye açık hale gelmek. Yitirilen safiyeti tekrar bulmak. Bu yüzden oyun oynuyorum.”
Sayfa 340Kitabı okudu
Bugün 365 günlük kitabın ilk sayfası ve herkes kendi kitabının yazarı.
Normal insanların niye güvenli topraklarını terk etmediğini, niye kendilerini maceraya açmadıklarını çok iyi anlamıştı artık. Mülkiyetleri kendilerine ait hapishanelerde kalmalarının tek nedeni güvenlikti. Evleri ve eşyaları, koltuk takımları, kanepeleri, yemek masaları, yemek takımları, gümüşleri, kristalleri onların dışarı çıkmalarını engelleme değil, tam tersine büyük bir tehlikeye karşı koruma görevi üstlenmişti. Hangi tehlike mi ? Kendileri! ^^ Kurulu düzen, insanın kendi kendisiyle karşılaşmasını engelliyordu. Düzen dışına çıkmaya kalkanlar da onun gibi oluyordu işte. ^^
Sayfa 306Kitabı okudu