Serinin en kısa kitabı buydu sanırım. Konusu daha çok yeni karakter üzerineydi sanki. Yine de sürükleyici tempo ve ters köşe bir sona sahip bir kitaptı.
Üç çocuk, benzer geçmişe sahip ve aynı okulda bir araya geliyor. Benzerliği ilk fark eder Isles, Rizolli’den yardım istiyor. Dedektifin şüphesi ve araştırmaları onları çok başka bir yöne çekiyor.
Uzay ile ilgili bölüm oldukça ilgi çekiciydi. Yazarın her kitapta böyle ilginç konuları hikayeye ekleme şeklini çok seviyorum. Hikayenin bütünü sevdim sonu da oldukça yüksek bir şekilde bitti. Tatmin ediciydi o bakımdan. Serinin son iki kitabı kaldı.
Sona KalanTess Gerritsen · Martı Yayınları · 20142,785 okunma
Kitap, şu ana kadar serinin okuduğum kitaplarından, daha farklı bir dinamiğe sahipti. Gerilim yönü oldukça yüksekti. Polisiye kısmı daha sonra hikayeye uğramış gibiydi.
Isles bir konferans için geldiği yerde kendi özel hayatının eleştirisini yaparken bir yandan da karşılaştığı eski bir arkadaşıyla güzel zaman geçirmeye çalışmaktadır. Ancak bu istek çok kötü bir şekilde sonuçlanır.Rizolli ise Isles’a ulaşamayınca onun olduğu yere gelir ve buradaki ilginç olaylarla karşılaşmaya başlar.
Kitapta bir tarikat var. Etrafındaki insanları manipüle ederek her şeyi yaptırabilen bir lider. Zaten ilk bölümde bu konuyla açılış yapılıyor. Oldukça tüyler ürpertici detaylar. Kitap hep bir gerilim haliydi. Kate süprizi evet güzeldi. Ama ölmeseydi diye düşündüm. Ayrıca Isles’ın arkadaşlarının ölümünü de anlamadım. O kadar hızlı ve görünmez bir olaydı ki sanki hiç olmamış gibi hatta bir ara acaba yaşıyorlar mı diye düşündüm. O kısımların belirsizliğini sevmedim. Sıçan zaten bir sonraki kitapta okuduğum bir karakter olduğu için olayına hakimdim. Ama sonu yine de oldukça hızlıydı bu sebeplerden dolayı puan kırdım.
Buz Gibi SoğukTess Gerritsen · Doğan Kitap · 20123,357 okunma
Serinin 7. Kitabı. Baştan sona sürükleyici merak uyandırıcı ve yüksekten finali olan bir kitaptı. Bu kitapta olay çok ön planda ve çok detaylı şekilde anlatılmış.
Isles’ı bir mumyayı incelemek için çağırıyorlar ama aslında bu mumyanın içindeki bedenin çok yakın bir tarihte ölen birine ait olmasıyla başlıyor serüven.
Arkeoloji konusunda ilgisi olan, belgeseller izleyen biri için çok aydınlatıcı bilgiler içeriyor. Okurken bir ara orada bahsedilen olayları araştırmaya bile koyuldum. Örneğin Tsantsa olayı ben de küçük bir ürpertiye sebep oldu araştırırken. Sonra Kambises askerleri olaylarının anlatıldığı bölümler çok ilgimi çekti. Genel manada arkeolojik terimlerle olaylarla sıklıkla karşılaştım ve bundan da keyif aldım.
O kadar yalan döndü ki olayın için de bir ara bu da mı yalan diye düşündüğüm olaylar oldu. Kurgusunu sevdim, bir puanı son bölümde, bütün olayları yaşayan Josephine’den değil de anneden okuduğumuz için kırdım.
Serinin 8. Kitabı ile yoluma devam edeceğim.
Bir önceki kitabın etkisiyle başladığım bu kitap beni çok içine çekmedi. Diğerlerine göre daha bilgi verme,mitolojik ve hristiyanlık temelinde bir anlatımı vardı. Odaklanırken biraz zorlandım.
Rizolli ve Isles’ın özel hayatına dair detayları okumaya devam ediyoruz. Baya karmaşık olaylar vuku buluyor burada. Ayrıca, Rizolli’yi en son birinci kitapta bu kadar ön yargılı görmüştüm, yeniden o şekilde okumayı da sevmedim. Hep bir taraf tutup diğer tarafı düşman görmeye meyilli biri.
Spoil
Kitabın sonunda bir tık şok etkisi yaratacak bir şey vardı ama öyle büyük bir etki de değil bence. Lily ailesinin ölümüne sebep olduğunu bildiği kuzenini öldürüyor ama aslında kuzen ölmedi ve bahsedilen canavar o. O kısımlar bende çok sürükleyici etki yatamadı. Bir de Lily kaçak Göcek bir hayat yaşaması filan çok gereksizdi. Kendi kendini biraz o durumlara soktu gibi geldi. O yüzden onla da çok bağ kuramadım. Mefisto Klubü ilginçti, fantastik bir öge gibi göründü gözüme ama fikirleri filan çok farklı. Ama sonunda verdiği mesaj çok doğru. Canavarları öldürsen de kötülük hala var.
Mefisto KulübüTess Gerritsen · Doğan Kitap · 20142,893 okunma
Serinin ilk dört kitabı arasında en iyisini okuduğumu düşündüğüm kitap buydu. Baştan sona gerildim, olayı çözmeye çalıştım ama yine de sonunda şok oldum. Çok etkilendim.
Kitabın konusu Isles üzerine kurulu esasen. Isles’a benzer bir kadın, onun evinin önünde öldürülüyor. Önce bu kadının kim olduğu düşünülürken gördükleri benzerliklerle dna testi bile yapmadan, Isles’ın kardeşi olduğunu anlıyorlar. Hikaye bundan sonra çetrefilli bir hal alıyor ama oldukça merak uyandırıcı ve akıcı ilerlediği için boğmuyor da.
Isles’a kitap boyu üzüldüm. Çok fazla şoku üst üstte yaşadı. Hele o sondaki sahne... etkisindeyim ben hala. Seriyi tamamlamayı düşünüyorum. Bir sonraki kitap ilk okuduğum kitap olduğu için üzüldüm şuan. Çünkü bu kitapla beraber sıralı okumanın ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Her kitapta yeni bir kurgu olsa da ana karakterlerin hayatına hakim olmak için sıralı okumak oldukça gerekli. Neyse sonuç olarak kitaba bayıldım ben. Tam puan verdim.
Serinin üçüncü kitabı diğer iki kitaba göre aksiyon bir tık azdı. Rizolli ve İsles in daha çok özel hayatlarına dahil detaylar ile ilerliyor hikaye. Isles in geçmişten gelen kocası ile ilişkilerini ve Rizolli ile
Gabriel ilişkisi hakkında bocalamalarını okuyoruz. Hamilelik durumu da dedektifin olaylara bakışında farklı bir açı oluşturmuş.
Öldürülen rahibelerin hikayeleri çok ağırdı. Okudukça iç karartıcı geldi. Bu noktada son ana kadar kitap içindeki gizemini korudu. Son sayfalara kadar cinayetleri neden niçin kim yaptı diye bir cevap bulamadım. Seriyi tamamlamak için bu kitabı okudum ama çok da keyif aldığımı söyleyemem. Yine de karakter hikayeleri için önemli bir kitap olduğunu biliyorum ondan dolayı tamamladım.
Serinin ikinci kitabı ama şöyle bir özelliği de var bu kitabın, seriden uyarlanan Rizolli and Isles dizisinin ilk bölümü bu kitaba dayanıyor.
Cerrah’ın cinayet ritüellerini kullanan bir katil ortaya çıkıyor, böylece Rizolli bir sene önceki olaylarla tekrar yüzleşmeye başlıyor. Tam olay üzerinde çalışırken FBI da esrarengiz bir şekilde olaya dahil oluyor. Bunun gizemini son 60 bölüm de öğreniyoruz ancak ajan Dean kitaba hafif romantizm de katıyor. Bir başka dip not; Bu kitap ayrıca Isles karakterinin seriye dahil olduğu kitap.
Kitap genel olarak oldukça sürükleyici merak uyandırcı ve rahatsız edecek içerikler barından bir kitap. Özellikle bir bölüm var Rizolli, Truva savaşlarından alıntılar yaparak kadınlar için bazı gerçekleri ortaya koyuyor. O kısımlar beni oldukça etkiledi ve düşündürdü.
Yazarın tarzını öğrendiğimden finaldeki yakalama mevzusunun kısacık sürmesi-oldukça hızlı- çok şaşırtmadı beni. Beklentimi de etkilemedi o yüzden tam puan verdim
ÇırakTess Gerritsen · Doğan Kitap · 20189,5bin okunma
