İçimde bir kurbanlık koyun büyüttüm ben
yıllarca. Ne kesmeyi ne sevmeyi becerebildim. Kendim için üzülmeye itirazım yok ama acımadan merhamet edebilir miyim? Görmeye bile katlanamadığım parçalarımı kabullenebilir
miyim?
Roman Nermin Yıldırım'dan okuduğum ikinci kitap. Saklı Bahçeler Haritası ile tanıdım yazarı, beni büyülemişti. Ev kitabı
İçimde bir kurbanlık koyun büyüttüm ben yıllarca. Ne kesmeyi ne sevmeyi becerebildim. Kendim için üzülmeye itirazım yok ama acımadan merhamet edebilir miyim? Görmeye bile katlanamadığım parçalarımı kabullenebilir miyim?
Bir şeyleri elimde tutmak için uğraşmaya inanmıyorum artık. Bırakmaya inanıyorum. Ben artık tutmayayım, endişe etmeyeyim, öyle kendi halinde bırakayım her şeyi, kalacakları varsa kalsınlar, gideceklerse de gitsinler istiyorum.
İnsan, dünyayla kurduğu rabıtayı kendi ihtiyaçları üzerinden anlamlandırıp neyin lüzumlu, neyin lüzumsuz, neyin zarif, neyin kaba, neyin akıllıca, neyin aptalca olduğunu öyle saptıyordu. Oysa dünya elbette hiçbirimizin etrafında dönmüyordu.